Arkadi Strugatski - İktidar Mahkumları

Здесь есть возможность читать онлайн «Arkadi Strugatski - İktidar Mahkumları» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию без сокращений). В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. Год выпуска: 1999, Издательство: Türkçe Yayın Hakları Gündüz Basım Yayım Dağıtım Ticaret ve San. Ltd., Жанр: Фантастика и фэнтези, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

İktidar Mahkumları: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «İktidar Mahkumları»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

“Şimdi anladın mı, Mac?” dedi. “Bir-iki, ve her şey biter diye düşündün. Strannik! Öldür! Yaratıcıları as, korkakları ve faşistleri yeraltı yönetici kadrosundan uzaklaşın ve devrimin böylece sona ersin. Her şey bu kadar basit değil.”
“Hayır, asla bu kadar basit olacağını hiç düşünmedim.”
Maxim kendim savunmasız bir aptal gibi hissediyordu.
“Bilmiyorum.” dedi. “Bu dünyayı anlayabilen insanların bana söyleyecekleri her şeyi yapmaya hazırım. Eğer gerekirse ekonomi üzerine çalışırım. Yapmak zorunda kalırsam, denizaltıları batırırım. Emin olduğum tek şey şu: Yaşadığım sürece başka bir Merkez’in kurulmasına izin vermeyeceğim. Bunu iyi amaçlara hizmet etmek için düşünseler de…’’

İktidar Mahkumları — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «İktidar Mahkumları», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Aynı mutant grubunun yanmış cesetlerine sırtını dönmüş olan somurtkan adam elindeki küçük çiçeği koklayarak başka biriyle konuşuyordu.

Diğer fotoğraf. Koca bir ağaç cesetlerle doluydu. Cesetlerden bazılarının bacakları, bazılarının da kollan aşağı sarkıyordu. Bunlar kesinlikle mutant değildi. Ölülerden biri kareli mahkûm üniforması, bir başkası ise siyah lejyoner ceketi giymişti.

Sayfayı çevirdi. Bu fotoğrafta da ağaca bağlanmış yaşlı bir adam vardı. Suratı burkulmuş, bir şeyler haykırıyor, aynı suratsız herif endişeli bir ifadeyle elindeki şırıngayı kontrol ediyordu.

Albüm, ağaçlardan sallanan cesetlerin, mutantların, mahkûmların, lejyonerlerin, balıkçıların, köylülerin; erkek, kadın, yaşlı, çocuk yaşta insanların yanmış ya da yanmakta olan bedenlerinin fotoğraflarıyla doluydu. Sahilin, kum tepelerinde duran dört aracın panoramik enstantane fotoğrafları… Siyah giysili iki adam ellerini kaldırmıştı, arkalarındaki her şey yanıyordu. “Yeter!” Guy kapağı hızla kapatarak albümü yere fırlattı. Birkaç saniye duraksadı ve sonra küfrederek tüm albümleri yere attı.

“Ve sen bunlarla… bunlarla uzlaşmak istiyorsun?” diye bağırdı Maxim’e. “Bu katilleri buraya getirmek istiyorsun? Şu kasabı!” Albüme olanca gücüyle bir tekme attı.

Maxim alıcıyı kapattı.

“Sakin ol. Artık hiçbir şey istemiyorum. Suçlu olan senin dünyan. Bu yüzden bana bağırmaya hakkın yok.

Dünyandakiler derin uykuya dalmış. Lanet olsun, hepsi birer hayvana dönmüş. Sizinle ne yapmalıyım? Ne? Bilmiyorsun?

Hadi, konuş!”

Guy sessiz kalmayı söyledi.

“Ben biliyorum” dedi Maxim kederle “Şu andan itibaren her şey bitti. Uzlaşma yok. Hiç kimseyi kuzeye getirmemeliyiz.

Canavarlarla çevriliyiz ve biz —” Yerden bir albüm alarak sayfaları çevirdi. “Tanrım, kirlettiğiniz şu dünyaya bak! Ne dünya ama! Hadi bir bak, bir zamanlar ne kadar güzel bir dünyan olduğunu gör!” Guy Maxim’in omzundan kafasını uzatarak fotoğraflara baktı. Bu albümde korkunç görüntüler yoktu. Guy, sadece baş döndürücü manzaraların renkli ve parlak fotoğraflarını görebiliyordu. Mavi kıyılar muhteşem ağaç örtüsüyle çevrilmiş, göz kamaştıran beyaz şehir denizin üzerinde yükseliyordu. Dahası kanyondan dökülen bir şelale, parlak oto-mobillerle dolu mükemmel bir otoban, eski kaleler, bulutların üzerinde karla kaplı bir dağ zirvesi, bir dağ bayırından kayan kayakçı, kıyıya vuran dalgalarda oynayan küçük kızlar…

“Tüm bunlar nerede şimdi?” diye sordu Maxim. “Ne yaptınız bu dünyaya? Lanet olsun size? Her şeyi demirden bir çöplüğe çevirdiniz. Kendinize insan mı diyorsunuz?” Albümü masaya attı. “Gidelim!” Öfkeyle kapıya doğru fırladı, kapıyı savurarak açtı ve hızla koridorda yürümeye koyuldu. Güverteye ulaştıklarında Guy’a “Aç mısın?” diye sordu.

“Evet.”

“Tamam, birkaç dakika içinde bir şeyler yeriz. Suya!

Gidelim!”

Kıyıya önce Guy ulaştı. Botlarını ve giysilerini çıkardı ve kurumaları için giysilerini yere serdi. Maxim hâlâ sudaydı.

Guy onu endişeyle izliyordu. Mac derin bir dalış yapmıştı ve uzun süredir suyun altındaydı. Nihayet su yüzeyinde gözüktü.

Bir balığı solungaçlarından tutuyordu. Balığın yüzünde şaşkın bir ifade vardı, sanki hâlâ, birinin nasıl çıplak elleriyle kendisini yakaladığını anlayamamıştı. Maxim balığı sahile fırlattı.

“Sanırım güvenli. Pek de radyoaktif sayılmaz. Balık büyük ihtimalle mutant. Önce haplarımızdan alacağız, sonra da yemeği hazırlayacağım. Pişirmeden de balığı yiyebiliriz. Nasıl yapacağını ben sana gösteririm. Bunu daha önce denedin mi? Bıçağı bana ver.” Guy bıçağı Maxim’e verdi. Maxim balığı çabucak ve ustalıkla dilimlere ayırdı.

Yemeği bitirdiklerinde, çırılçıplak sahilin zeminine uzandı.

Uzun bir sessizlikten sonra.

“Bir devriyeye yakalanır ve teslim olursak bizi nereye götürürler?” diye sordu Maxim.

“Ne demek istiyorsun? Seni daha önce cezanı nerede çekiyorsan oraya, beni de ordu karakoluna. Neden soruyorsun?”

“Bundan emin misin?”

“Kesinlikle. Bunlar görevli generalin emirleri. Neden bilmek istiyorsun?”

“Şu andan itibaren etrafta lejyoner arayacağız.”

“Bir tank mı kaçıracağız?”

“Hayır, Guy. Senin hikâyeni kullanacağız. Degenler tarafından kaçırıldın ve bir suçlu seni kurtardı.”

“Pes mi ediyorsun?” Guy yere oturdu. “Ya ben? Beni de radyasyon alanına geri mi göndereceksin? Neden söz ediyorsun?”

Maxim cevap vermedi.

“Mac, yine lanet olası mankafalı bir çılgına dönerim.”

“Hayır” dedi Maxim. “Şey, maalesef, Guy… evet. Ama hayatın daha önce olduğu gibi olmayacak. Artık inandığın bir şeyler, iyi bir amacın var. Bak, en iyi yolun bu olmadığını biliyorum; ancak şu koşullarda başka bir şey yapamayız.”

“Ama neden? Neden?” diye bağırdı Guy hayal kırıklığı içinde. “Neden bunu yapmak zorundasın?” Maxim eliyle yüzünü sıvazladı.

“Guy, savaş başladı. Bunu alıcıdan duydum. Nasıl başladı bilmiyorum, ya Khontis’e saldırdık ya da onlar bize. Ne olursa olsun ortada bir savaş var.”

Guy dehşetle Mac’e baktı. Savaş. Ya Rada? Yine aynı şeyler mi olacaktı?

“Yerimiz orası” diye devam etti Maxim. “Genel bir hareketlilik ilan edildi. Mahkûmlar için genel af bile ilan edildi; onları orduya alıyorlar. Onlara katılmalıyız, Guy. Senin bulunduğun birime bir kaçabilsem.” Guy güçlükle Mac’in dediklerini duyabiliyordu. Başını iki eli arasına sıkıştırıp sağa sola sallıyor, sürekli “Neden, neden?

Lanet olsun sana! Lanet olsun!” diye sayıklıyordu.

Maxim onu omuzlarından tutarak silkeledi.

“Kendine gel” dedi sert ve kararlı bir sesle. “Kendini kaybetmenin zamanı değil. Çok yakın bir zamanda savaşıyor olacağız.” Doğrularak tekrar yüzünü eliyle sıvadı.

“Çabuk giysilerini giy. Gidiyoruz. Acele etmeliyiz.”

* * *

“Acele et Fank. Geciktim.”

“Evet, efendim. Rada Gaal… devlet savcısının nüfuz alanından alındı ve artık bizim.”

“Nerede?”

“Özel bir evde. Kristal Kuğu’da. Ancak bu hareketin akılcılığını sorguladığımı söylemeyi bir görev bilirim. Böyle bir kadının Mac’i kontrol etmemize yardım edeceğinden şüpheliyim. Bu tip kadınlar çabuk unutulur. Mac onu…”

“Smart’ın senden daha aptal olduğunu mu sanıyorsun?”

“Hayır, ancak…”

“Smart kadını kimin aldığını biliyor mu?”

“Korkarım biliyor.”

“Pekâlâ, o da biliyor. Bu kadar yeter. Başka rapor etmen gereken ne var?”

“Sandy Chichaku Puppet’la buluştu. Belli ki Puppet Kont ve Sandy’yi buluşturmayı kabul etti. Tek koşulla “Şu sıralar yeraltıyla pek ilgilenmiyorum. Elinde Mac Sim davasıyla ilgili bir şeyler var mı? Tamam, o zaman dinle.

Savaş tüm planlarımızı altüst etti. Şimdi gidiyorum ve otuz ya da kırk gün içinde döneceğim. O zaman Mac Sim davasını kapatmak istiyorum. Döndüğüm zaman, Mac burada olmalı, bu binada. Rada’nın kaderinin, kendisine bağlı olduğunu ona söyle ve tabii ağzını sıkı tut. Hiçbir şekilde bir araya gelmesinler. Ona enstitüyü ve üzerinde çalıştığımız şeyleri göster. Elbette makul ve mantıklı sınırlar içerisinde. Ona benden söz et ve beni ona zeki, adil bir insan, seçkin bir bilim adamı olarak tanıt. Ona, çok gizli olanlar haricinde, makalelerimi göster. Üstü kapalı olarak hükümete mualif olduğumu ima et. Enstitüyü terk etmek yönünde en ufak bir arzusu bile olmamalı. Söyleyeceklerim bu kadar. Sorun var mı?”

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «İktidar Mahkumları»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «İktidar Mahkumları» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Arkadi Strougatski - L'auberge de l'alpiniste mort
Arkadi Strougatski
Arkadi Strugatsky - The Ugly Swans
Arkadi Strugatsky
libcat.ru: книга без обложки
Arkadi Strugatsky
Arkadi Strugatzki - È difficile essere un dio
Arkadi Strugatzki
Arkadi Strougatski - Stalker
Arkadi Strougatski
libcat.ru: книга без обложки
Arkadij Strugatskij
Arkadi Strougatski - L'Escargot sur la pente
Arkadi Strougatski
Arkadi Strugatski - Țara norilor purpurii
Arkadi Strugatski
Arkadi Strugatski - Decidamente tal vez
Arkadi Strugatski
libcat.ru: книга без обложки
Arkadi Strugatski
Отзывы о книге «İktidar Mahkumları»

Обсуждение, отзывы о книге «İktidar Mahkumları» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x