• Пожаловаться

Arkadi Strugatski: İktidar Mahkumları

Здесь есть возможность читать онлайн «Arkadi Strugatski: İktidar Mahkumları» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию). В некоторых случаях присутствует краткое содержание. год выпуска: 1999, категория: Фантастика и фэнтези / на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале. Библиотека «Либ Кат» — LibCat.ru создана для любителей полистать хорошую книжку и предлагает широкий выбор жанров:

любовные романы фантастика и фэнтези приключения детективы и триллеры эротика документальные научные юмористические анекдоты о бизнесе проза детские сказки о религиии новинки православные старинные про компьютеры программирование на английском домоводство поэзия

Выбрав категорию по душе Вы сможете найти действительно стоящие книги и насладиться погружением в мир воображения, прочувствовать переживания героев или узнать для себя что-то новое, совершить внутреннее открытие. Подробная информация для ознакомления по текущему запросу представлена ниже:

Arkadi Strugatski İktidar Mahkumları

İktidar Mahkumları: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «İktidar Mahkumları»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

“Şimdi anladın mı, Mac?” dedi. “Bir-iki, ve her şey biter diye düşündün. Strannik! Öldür! Yaratıcıları as, korkakları ve faşistleri yeraltı yönetici kadrosundan uzaklaşın ve devrimin böylece sona ersin. Her şey bu kadar basit değil.” “Hayır, asla bu kadar basit olacağını hiç düşünmedim.” Maxim kendim savunmasız bir aptal gibi hissediyordu. “Bilmiyorum.” dedi. “Bu dünyayı anlayabilen insanların bana söyleyecekleri her şeyi yapmaya hazırım. Eğer gerekirse ekonomi üzerine çalışırım. Yapmak zorunda kalırsam, denizaltıları batırırım. Emin olduğum tek şey şu: Yaşadığım sürece başka bir Merkez’in kurulmasına izin vermeyeceğim. Bunu iyi amaçlara hizmet etmek için düşünseler de…’’

Arkadi Strugatski: другие книги автора


Кто написал İktidar Mahkumları? Узнайте фамилию, как зовут автора книги и список всех его произведений по сериям.

İktidar Mahkumları — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «İktidar Mahkumları», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Bir anda kumda ayak izleri olduğunu farketti. Çıplak ayaklı birinin izleriydi bunlar. Biri kıyıdan nehre doğru ilerlemişti. İçe basan, iri ayaklı, hantal biri diye düşündü. Şüphesiz bir insansıydı, fakat her bir ayağında altı parmak vardı. Kıyıdan aşağı hızla ilerlemiş, kumun üzerinde seke seke yürüdükten sonra radyoaktif sulara dalmış ve karşı kıyıdaki sazlara kadar yüzmüştü.

Parlak mavi bir ışık aniden çakan bir şimşek gibi etrafındaki her şeyi aydınlattı. Birden nehrin kıyısının biraz üzerinden gelen gökgürültüsünü andıran şiddetli sesi, cızırtılar ve çatırtılar takip etti. Maxim olduğu yerde zıpladı. Yağmur gibi kuru toprak yağdı ve ne olduğunu kestiremediği bir şey, tehditkâr bir iniltiyle gökyüzünden hızla geçip beyaz dumanla karışık su zerrecikleri sıçratarak nehre düştü. Maxim olup biteni fark etmişti ama nedenini anlayamamıştı. Gemisinin durduğu noktadan dev bir tornavida gibi kıvır kıvır yükselen kavurucu dumanı görmek onu şaşırtmadı. Gemisi infilak etmişti! Seramik kabuğu, menekşe renginde parlıyor, çimenlerin üzerine yayılan alevler geminin etrafında dans ediyordu. Çalılıklar tutuşmuş, çarpık gövdeli ağaçlarsa duman ve alevle kuşatılmıştı. Şiddetli sıcaklık Maxim’i rahatsız etti ve suratını avuç içiyle kapatıp geri çekildi.

“Aman Tanrım, hayır! Hayır! Neden?” Olanları kafasında yeniden kurmaya çalıştı. “Büyük bir maymun geldi, içeri girip güverteye çıktı, bataryaları buldu, garip görünümlü bir kaya parçası aldı ve bam! Ne kaya ama — tam üç ton! Tek bir savurmayla! Güçlü bir hayvan olmalı. Gemi stratosferde iki kez göktaşlarıyla yaralandı ve burada tamamen işi bitti, inanılmaz!

Bahse girerim bu daha önce hiç olmadı. Peki neden şimdi? Çok yakında kaybolduğumu düşünecekler, tabii ki hiç kimse uzay gemisi kaybolan bir pilotun kurtulabileceğini aklına getirmeyecek.

Lanet olsun!”

Yangından uzaklaşarak nehir boyunca hızla yürümeye başladı. Tüm bölge, kıpkırmızı, parıldıyordu. Maxim’in çimendeki gölgesi kah uzayıp kah kısalarak önü sıra ilerlemekteydi.

Sağında dağınık ve küflü tahtalar belirdi, çimenlerse nemli ve yumuşak bir hâl aldı. Bir an için, yangın kendisini yakalayacak ve onu yüzerek kaçmaya zorlayacakmış gibi geldi — son derece berbat bir olasılık. Fakat kızıl parıltı donuklaşıp yok olmaya yüz tutunca, geminin yangın söndürme sisteminin, kendisinden daha akıllıca davranarak, problemi anladığını ve görevini başarıyla yerine getirdiğini gördü. Neşeli bir halde isli tankların, gülünç bir şekilde sıcak parçalardan çıkıntı oluşturduğunu ve yoğun, korkutucu bir bulut yaydığını anladı. Performanslarından memnun olmalıydılar.

“Şimdi sakin ol!” dedi kendi kendine “Paniğe kapılma. Çok zamanın var, bunu kullan. Beni sonsuza kadar arayabilirler.

Gemim yok artık! Bu yüzden beni bulmaları imkânsız olabilir.

Ölümümden kesin bir şekilde emin olmadıkça anneme bir şey söylemeyeceklerdir. Dur bakalım, bir şeyler düşüneceğim!”

Küçük, serin bir bataklığı geride bırakıp çalılıklara doğru ilerledi ve kırık, beton bir yola ulaştıktan sonra ağaçlara yöneldi.

Çamurlara basarak, nehrin kıyısına geldi. Orada bitkilerle sarılmış paslı kirişler, yarısı suya batmış büyük kafesli bir yapının kalıntılarını gördü. Diğer yakada devam eden yol, parlak gökyüzünün altında güçlükle seçilebiliyordu. Görünüşe bakılırsa uzun zaman önce nehrin iki yakasını bir köprü bağlıyordu. Ancak köprü büyük bir olasılıkla birilerinin işine taş koymuş, bu yüzden de nehrin dibini boylayarak bu çirkin kütleyi oluşturmuştu. Maxim yere çömelip, durumu hakkında kafa yormaya koyuldu.

“Tamam, şimdi bir yolun var. En önemli olan bu. Harap ve eski, ama yine de bir yol. Üzerinde yaşam olan tüm gezegenlerde yollar sizi yaratıcılarına götürür. Şimdi… Neye ihtiyacım var?

Yiyeceğe değil. Atıştırmak hiç de fena olmazdı, fakat iştahımı daha sonraya saklamalıyım. İki gün susuz idare edebilirim. Daha az karbondioksit ve radyoaktiviteyle daha mutlu olabilirdim, ama yine de yeterince hava var. Sonuç olarak durumum hiç de fena sayılmaz. İhtiyacım olan spiral şeklinde küçük ilkel bir sinyal iletici.” Positron gönderici bir devreyi açık olarak gözünün önünde canlandırabiliyordu. Ah, bir de elinde parçalar olsaydı, gözleri bağlı onları birleştirebilirdi. Bunu kafasında defalarca canlandırdı.

“Robinson Crusoe. Bundan böyle benim adım bu.” Az çok bu fikre alışmaya başlamıştı. “Maxim Crusoe” dedi kendi kendine “Lanet olası cepsiz şortum ve lastik ayakkabımdan başka hiçbir şeyim yok. Öte yandan adamda yaşayan başkaları da var. Eğer üzerinde yaşam varsa her zaman ilkel bir sinyal iletici yapmak için umut vardır.” Sinyal ileticiyi gözünün önüne getirmek için büyük çaba sarfetti, fakat bu sefer şansı yoktu. Onun yerine annesini ve oğlunun hiçbir iz bırakmadan kaybolduğunu öğrendiği zamanki yüz ifadesini görüyordu. Babası, annesinin yanaklarından akan gözyaşlarını silecek ve dalgın dalgın etrafa bakacaktı. “Kes şunu!” dedi kendi kendine “Onları düşünmeyi bırak. Herhangi bir şey düşün, fakat kesinlikle onları değil. Aksi takdirde batarsın. Kes şunu, kendine gel!” Doğrularak yürümeye koyuldu.

Sakin ve seyrek başlayan orman gittikçe sıklaşıyor ve yolu çevreliyordu. Kimi küstah genç fidanlar yola doğru fırlamış ve otoban üzerinde büyümekteydi. Yolun en az yirmi ya da otuz yaşında olduğu açıktı. Kenarları boyunca ağaçlar daha uzun, daha yoğun ve daha vahşiydi, ileride dallar birbirine geçmişti.

Hava kararıyor ve ormanın derinliklerinden yüksek sesli homurtular yükseliyordu.

Bir şey hışırdadı ve sesli bir şekilde hareket etti. Daha sonra yirmi adım kadar önünde, karanlık, bodur bir şekil yola fırladı.

Sinekler vızıldıyordu. Bir anda bu bölgenin insan yerleşimi için çok ıssız ve vahşi olduğu kafasına dank etti. Yerleşimin olduğu bölgeye varmak birkaç gününü alacaktı. Açlığını tekrar hissetmeye başladı. Nedeni Maxim’in buralarda eti yenebilir hayvanların bol olduğunu düşünmesiydi. Henüz açlıktan ölmüyordu. Hem etin pek lezzetli olacağını da sanmıyordu ama avlanmak kendisi için ilginç olacaktı. Geyik? Belki var, belki yok, ama yine de “Bu bölgedeki hayvanların eti kesinlikle yenebilir” diye düşündü. Kıpırdamayı kes, yoksa tatarcıklar vahşice seni yiyecekler. Herkesin bildiği gibi; yabancı bir gezegendeki yenebilen hayvanlar da bir şeylerle beslenirdi. Burada kaybolmak ya da ormanı dolaşarak bir yıl geçirmek o kadar da kötü olmazdı.

Kendisine bir dost bulur — bir çeşit kurt ya da ayı- beraber avlanmaya giderlerdi. Eninde sonunda bundan da sıkılacağını düşündü. Ormanda dolaşıp durmak o kadar da keyifli değildi.

Etraftaki tüm bu demir hırdavat ve kirli hava ona itici gelmişti. Her neyse, en önemli şey bir sinyal gönderici yapmaktı.

Durdu ve dikkatle etrafını dinledi. Ormanın derinliklerindeki bir yerden, sürekli ve zor işitilir bir hışırtı geliyordu. Maxim, bu sesi bir süredir ayrımsamadan işittiğini far- ketti. Bu bir şelale ya da hayvan sesi değil, mekanik bir aletin sesiydi. Bir çeşit barbar makine, hırıldıyor, gacırdıyor, paslı bir koku yayıp ona doğru yaklaşıyordu.

Maxim eğilerek başını omuz seviyesinde kaldırıp sessizce makineye doğru ilerledi. Kavşağa gelmeden hemen önce durdu.

Yol tekerlek izleriyle ve beton parçacıklarıyla dolu ve çamurluydu, iğrenç kokuyordu. Her yer radyasyonla kaplıydı. Maxim çömelerek soluna, yaklaşan hırıltı ve gurultuya baktı.

Читать дальше
Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «İktidar Mahkumları»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «İktidar Mahkumları» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё не прочитанные произведения.


libcat.ru: книга без обложки
libcat.ru: книга без обложки
Arkadi Strugatski
Arkadi Strugatski: Decidamente tal vez
Decidamente tal vez
Arkadi Strugatski
Arkadi Strugatski: Țara norilor purpurii
Țara norilor purpurii
Arkadi Strugatski
Ismaíl Kadaré: Chronicle in Stone
Chronicle in Stone
Ismaíl Kadaré
Ismaíl Kadaré: The Accident
The Accident
Ismaíl Kadaré
Iris Johansen: The Treasure
The Treasure
Iris Johansen
Отзывы о книге «İktidar Mahkumları»

Обсуждение, отзывы о книге «İktidar Mahkumları» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.