Hasan H. Yıldırım - KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri

Здесь есть возможность читать онлайн «Hasan H. Yıldırım - KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. Жанр: unrecognised, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

1976 yılında kurulan ve kısa zamanda Kürdistan halkı tarafından sempati ve güvenle karşılanan KAWA Hareketi, hedef olarak önüne Bağımsız Birleşik Demokratik Kürdistan'ı koydu. KAWA'nın ortaya çıkışı ve hızlı yükselişi düşmanın gözünden kaçmadı. Düşman, hızla büyüyen bu çok genç ve deneyimsiz hareketi tez elden boğmak için hem dışardan, hem de içerden saldırmaya başladı. Bu ağır ve kanlı saldırı altında harekete önderlik edenler de vahim hatalar yapınca, KAWA üslendiği misyonunu yerine getiremeden, adım adım trajik bir tasfiye sürecine girdi. Kitap, Kürdistan milli kurtuluş mücadelesi açısından acı deneyimler ve tarihsel derslerle dolu bu tasfiye sürecini birinci ağızdan anlatıyor.

KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Bende olur dedim. Avukat beni “arkadaşımdır” diyerek mahkeme salonuna sokabildi. Bahoz Şavata’yı getirdiler. Yerine oturunca yanına yaklaştım. Başındaki subay sertçe “konuşma yasak” dedi, aramıza girdi ve beni uzaklaştırdı.

Bir müddet sonra Bedri Yolcu, Malatya kapalı cezaevine getirildi. Ziyaretine gittim. Bedri çok kızdı. “Senin burada ne işin var. Biz ve buralar kontrol altında. Bir daha gelme” dedi. Artık olan olmuştu. Görüşme süresi sınırlı. Sorumu sordum. Kemal Artuç’un, “Arkadaşların arabası önde gidiyordu. Biz Bingöl yol ayırımına geldiğimizde kimse yoktu. Yalnız kum torbaları ve çam kırıkları vardı. Arkadaşlara ne oldu bilmiyorum” diyor. Sen ne diyorsun diye sordum.

Bedri Yolcu, “Biliyorsun gitmeden önce konuşmuştuk. Kemal’lin bindiği araba önde gitmesi gerekiyordu. Silahların içinde olduğu araba ise onu takip edecekti. Bir olumsuzluk halinde bizi uyaracaktı. Fakat biz yola çıktıktan sonra Bahoz Şavata gaza basıp diğer arabayı geçti. Hüseyin müdahale etmedi, sesiz kaldı. Ben kendisini uyardım ama beni dinlemedi. Bu konuda Kemal’in bir suçu yoktur. Suç bizimkinin.

Bildiğin gibi gidip polis barikatına tosladık. Çatışma çıktı. Bahoz Şavata kaçmayı başardı. Hüseyin Şen yaralandı. Polis onunla ilgilendi. Beni polis arabasına koydular. O sırada eyvah Kemal onlar da yakalanacaklar diye düşünürken onların arabası da yanaştı. Durmak istediler ama polis onları durdurmadı, geç dedi. Onlar da geçip gittiler. Bende ohhh arkadaşlar kurtuldu hiç olmasa ve derin bir nefes aldım” dedi.

Evet planlamada Kemal Artuç’un bir suçu olmadığı ortaya çıktı. Fakat Kemal olayı niye doğrusunu anlatmadı sorusu gümdemde tutuldu. Oysa doğruyu anlatabilirdi. Niye işi yalana bindirdi anlaşılacak bir durum değildir. Bunu 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası yakalanıp Adana Kapalı cezaevinde karşılaştığımızda kendisine sordum. Cevap vermedi. Sesiz kaldı.

Bu durum açığa çıkarılmadan Gürgöz kardeşlerin çabasıyla Kemal Artuç Merkez Komite'ye seçtirildi. O günden sonra da, onların kuklalığında kusur etmedi. Gürgöz kardeşler tarafından çok kötü kullanıldı. Onların ayakçı propagandacısı olup çıktı. O, bu çirkin görevi ifşa ettikçe, hareket içinde varolan kredisini de tüketti.

Muhalefet kanadı, ona şüpheli bakıyordu. Muş Devlet Üretme Çiftliği soygununa katılanların onun hakkında poliste verdiği ifadelere rağmen, polisin onu yakalamıyordu. Bu nedenle Muhalefet kanadının ona güveni kalmamıştı. Ayrılıktan sonra da, merkez kanat tarafından; şüphelidir diye göz hapsine alındı ve başına da, Merkez Komite üyesi Kambur lakaplı Kemal Gültekin diktirildi. Daha sonra; yakalandı, yargılandı, müebet hapse mahkum edildi. İçeride yaptırımlara uydu. Adana kapalı cezaevinde idarenin hazırladığı; “bundan sonra devrimcilik yapmayacağıma dair söz veriyorum,” yazılı metni imzaladı. 15 yıl yatıktan sonra serbest kaldı. Bir süreliğine hareketle birlikte çalıştı. Sonra Avrupa'ya çıktı. Örgütle ilişkisini kesti.

***

MK görev bölümüyle birlikte bazı pratik kararlar da aldılar. Örgüt parasızlık çekiyordu. Paraya ve silaha acil ihtiyaç vardı. Dersim, Elazığ, Erzincan, Bingöl ve Muş bölge komitesinin bir bilgi notu vardı.

Muş Devlet Üretme Çiftliği’nin silah deposunda, epeyce silahın olduğu yazılmış ve bunlara el koymanın da mümkün olduğu eklenmişti. Durum; daha önce bölge komitesinde tartışılmış, tüm hazır-lıklar da yapılmıştı. İki eylemcinin hazır olduğu, iki eylemciye daha ihtiyaç duyduklarını, merkezin evet demesi ve kendilerine iki eylemci göndermeleri halinde, eylemi yapabilecekleri bilgisi de eklenmişti. Merkez Komite, bunu değerlendirdi ve yapılmasında karar kıldı. Diğer iki eylemci Bedri Yolcu ve Bahoz Şavata ve eylem tarihi 21 Mart 1979 öncesi olarak belirlendi.

Bu karar alırken Davut Kurun’da MK üyesiydi. Hiç te karşı çıkmadı ama 40 sene sonra yazdığı anılar kitabında “benim haberim yoktu” demektedir.

“KAWA dergisinin yazı işleri sorumluluğunu üstlenen Hüseyin Şen’e, Dersim, Elazığ, Bingöl, Erzincan bölge komite sorumluluğunu vermek, aklın kabul edeceği bir olay değildi ve benim bundan haberim yok idi. Üstelik Hüseyin Şen cezaevinden yeni çıkmıştı ve benim yakın akrabamdı. Bana bu konuda bilgi verilmemiş olması, anlaşılır gibi değildi. Üstelik Muş’ta, Devlet Üretme Çiftliği’nde silah alma eylemine göndermek ise kasıt değilse aptalıktır. Bu işe karışanlara karşı, ister kasıt, ister acemi deyin, ne olursa olsun büyük bir güvensizlik duymaya başladım.”

Şimdi buna ne demek gerekiyor? Bir şey demem gerekmiyor. O süreci birebir yaşayan arkadaşları bırakıyorum. Ki, Üç Dünyacılarla ayrışmamızdan sonra MK yeniden oluşturulurken yukarıda izah ettiğim gibi Davut Kurun’da MK’ye alındı. Bunu tüm KAWA çevresi bilir. 40 sene sonra kalkıyor “ben o dönem MK üyesi değil, İstanbul sorumlusuydum” diyor. Taman MK arasında görev bölümü yapılırken ona basın ve İstanbul sorumluluğu verildi ama MK üyesiydide. Muş Devlet Üretme Çiftliği soygun önerisi Hüseyin Şen’inde içinde yer aldığı bölge komitesinindi. Ve iki kişi hazır dedikleri kendisi ve ötekisi Kemal Artuç’tu. Bunlar biliniyordu. Diğer iki kişiyide ben ayarlarım, bunlar Bahoz Şavata ve Bedri yolcu olacak dedim. Bunlar MK’de karar altına alındı ve bu kararda Davut Kurun’unda onayı var. Şimdi kalkıyor “benim haberim yoktu” diyerek “bu işe karışanlara karşı, ister kasıt, ister acemi deyin, ne olursa olsun büyük bir güvensizlik duymaya başladım” diyerek insanları töhmet altında bırakması etik midir?

Olayın yanlışlığı elbette bugün tartışılabilir. Büyük bir hata yapıldığıda ortadadır. Ama bu hata birilerine fatura edilemez. Edilecekse bu kararı alanların tümü olmalıdır. Yanı sıra MK oluşturulurken yukarıda izah ettiğim şehitlerde MK adına sorumlu kılındım. İlişkiye geçtiğimde Hüseyin Şen söz konusu bölgenin komitesi üyesiydi. Bu komite henüz Üç Dünyacılarla ayrışmadan önce Davut Kurun’un aynı komitede görev aldığı dönem oluşturulmuştu. Davut’un bilmemesi mümkün mü?

Malatya’da Bedri Yolcu ve Bahoz Şavata’yı alarak Dersim’e gittim. Kemal Artuç ile görüştük. Eylemin yapılış konusu tartışıldı. Muş sorumlusuna uğrayacaklardır. Muş sorumlusu; kendilerine, silah deposunu gösterip evine çekilecek, Bedri ve Şavata piyasadan çalışan bir taksiye binerek, şehirin dışına çıkaracak, şöfürü bağlayarak taksiye el koyacaktır. Sonrasında, Kemal Artuç, Hüseyin Şen ve ismini açıklayamayacağım başka bir arkadaşla buluşulacaklardır.

Akabinde, depodaki silahlara el konularak, el koydukları taksiye taşınacaktır. Dersim’den götürdükleri taksiyi ismini yazmadığım arkadaş kullanacak ve Kemal Artuç ile önde gidecek ve bir sonrakine klavuzluk edecektir. Tehlike anında, arkadaki uyarılacak, aynı akşam Dersim’e gelinecektir. Plan budur ve uygundur denildi. Hep söylene gelmiştir ki; evdeki hesap, çarşıya uymaz!..

El konulan taksinin şofürü bağlanmış, bırakıldığı Muş köprüsünün altında, habire çırpınmaktadır. Oradan geçen adamın biri tarafından fark edilerek, elleri ve ayaklarını çözer. İlk uğrak yeri şoförün, polis karakolu olur. Jandarma ile polis teşkilatı, her tarafa haber salar, gerekli noktalara pusu kurularak, beklemeye geçilir. Bingöl girişinde, Hüseyin Şen, Bedri Yolcu ve Bahoz Şavata’nın içinde bulunduğu taksi, yaylım ateşine tutulur. Anında, eylemciler de silahlarına sarılarak, karşılık verirler vermesine de... Hüseyin Şen, ağır yaralanır. Bedri Yolcu, onu sırtlayıp, çemberden kurtarmaya çalışır, çalışır ama, talih yaver gitmez. Hüseyin'in sesi yükselir; “Bırak beni, kaç Bedo, kaç ve kurtul..!” der. Bedri Yolcu, bunu yedirmez gururuna ve; “Olmaz can dostum, olmaz yoldaşım. Ne töre kaldırır, ne de yoldaşlık kabul eder bunu. Kurtulacaksak birlikte, yakalanılacaksak da birlikte olmalıdır bu,” der.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri»

Обсуждение, отзывы о книге «KAWA Hareketinin Kırılma Süreçleri» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x