Amy Blankenship - Zamanın Kalbi

Здесь есть возможность читать онлайн «Amy Blankenship - Zamanın Kalbi» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. ISBN: , Жанр: Фэнтези любовные романы, foreign_contemporary, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Zamanın Kalbi: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Zamanın Kalbi»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Zamanın Kalbi — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Zamanın Kalbi», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Kyoko, Suki adındaki kızın rakibine hala ters ters bakarak gerçekten kızarmasını, sonra ondan uzaklaşıp geniş bir gülümsemeyle kendisine doğru yürümesini izledi.

Dostça bir hareketle elini uzatmadan önce “erkekler” deyip gözlerini devirdi, “merhaba ben Suki ve bu zavallı erkek müsvettesi de Shinbe” deyip hala sırıtarak arkasından gelen adama doğru başparmağını uzattı.

Shinbe adındaki genç adam “Suki,” diye bağırdı. Açıklamasının önemini göstermek için iki elini de kalbinin üzerine yerleştirerek “beni derinden yaraladın.”dedi.

Suki kaşlarını çattı “Shinbe… eğer seni yaralasaydım beni yapmaya zorladığın tüm vuruşlarla beraber şimdiye kadar beynin kulaklarından akardı.”

Shinbe kaşlarını oynatarak “biliyorsun bana lütfettiğin bu sert sevgiyi seviyorum” dedi.

Suki, “sana sert sevgiyi bir dakika içinde göstereceğim ama yeni kızı korkutup kaçırmak istemiyorum” dedi.

Kyoko onu şimdiden sevmişti ve elini sıkıca sıkarak gülümsedi. “Merhaba ben Kyoko Hogo ama lütfen sadece Kyoko deyin.”

Suki’nin arkasında duran çocuğa bir bakış attı. “İkinizle de tanıştığıma memnun oldum.”

Gözlerinde Kyoko’nun dikkatini çeken bir şey vardı. İnanılmaz bir ametist rengine sahip ve nefes kesiciydiler. Saçları omuzlarından biraz daha uzundu ve mavi gölgeleriyle çok koyu renkteydi. Ona, 80’lerin rock gruplarından bir şarkıcıyı hatırlatıyor gibiydi.

Suki kulağına fısıldadı. “Hey senden bahsedildiğini duymuştum. Evet bugün geleceğini biliyordum. Biraz sonra seni aramaya çıkıp sana etrafı gösterecektim.” Aniden yüzünde gergin bir bakış oluştu ve başını yana çevirip Shinbe’yi sert bir bakışla durdurarak “yerinde olsam bunu yapmazdım” dedi.

Kyoko bakmak için başını eğdi. Oldukça emindi… çocuğun eli havada durmuş, neredeyse Suki’nin poposuna değiyordu ve hayran bir bakışla sırıtıyordu.

Shinbe iç çekti ve elini indirdi, “bir gün bakmıyorken bile nasıl anladığını öğreneceğim.”

Suki, “sadece biliyorum, hepsi bu!” diye homurdandı, Kyoko’ya arkadaşça bir gülümseme sunarak “benimle gel, üstümü çok hızlı değiştireceğim” dedi ve Kyoko’nun elini yakalayarak kapıya çekti.

Kyoko, el salladığını görmek için arkasına dönüp Shinbe’ye bir bakış attı. Kadınların soyunma odasına doğru girerken, ‘bu ikisi çok eğlenceli olacak’ diye düşündü.

Suki, Kyoko’dan şimdiden hoşlandığını söyleyebilirdi ve nedense tanışmadan önce de onu tanıyormuş gibi hissediyordu. Duvarın arkasına geçerken “Kyoko, ben üstümü değiştirirken bana biraz kendinden bahsetsene” dedi.

Kyoko, Suki’nin yanında tamamen rahat hissederek bir banka oturdu. “Şey, şehrin diğer yakasındaki küçük bir kasabadan geliyorum. Ve nedense beklenmedik bir şekilde buradan burs aldım.” Kyoko, Suki’nin “evet” dediğini duyup devam etti. “Gerçekten de başvuru bile yapmadığım bir bursu nasıl aldığımı bilmiyorum.”

Suki bu açıklamadaki soru işaretini duyabiliyordu ve başını köşeden uzatarak gülümsedi. “Bu konuda endişelenme. Buraya benimle aynı şekilde gelmişsin” dedi ve tekrar duvarın arkasında kayboldu, “ben de buraya hiç başvurmadım.”

Kyoko kaşlarını çattı, “ama neden? Bir nedeni olmalı. Sen biliyor musun?”

Suki bu sefer üstünü tamamen değiştirmiş olarak döndü. Tenis ayakkabılarını giymek için oturdu. “Evet, bunu çözdüm. Şey, en azından bir kısmını. Bu okulun sahibi olan adam bazı insanlar arıyor…” Suki duraksadı, başını biraz eğerek, “sıradışı yetenekleri olan insanlar” dedi.

“Burada kalan diğerleriyle tanışmaya başladığında, alışman gerekecek çok fazla şey olabilir” diye ekleyerek omuz silkti. Haklı olduğunu bilerek sırıttı.

Suki aniden kalktı ve soyunma odasının kapısına bir ayakkabı fırlattı, karşı taraftan hafifçe küfredildiğini duyduğunda zaferle güldü. Ayakkabıyı geri alarak giymek için oturdu. “Evet şimdi, nasıl bir sıradışı yeteneğin var?”

Aklı çok hızlı çalışırken Kyoko’nun nefesi kesilmiş gibi duruyordu. Buradaki herhangi biri onun rahibe olduğunu bilebilirmiş gibi görünmüyordu. Suçlu bir ifadeyle Suki’ye kaş çatıp hızlıca bakışlarını uzaklaştırarak cevap verdi “bildiğim kadarıyla hiç yok.”

Suki bir kaşını kaldırdı, ama er ya da geç öğreneceğini bildiğinden omuz silkti. “Hadi gidelim. Zaten muhtemelen Shinbe bizi bekliyordur.” Kapıyı açtı ve tabii ki Shinbe orada, kapıya onları dinleyebilecek kadar yakın bir mesafede dikiliyordu. Geri geri giderek onlara gülümsedi.

Suki kapıyı arkalarından kapattı ve kapıdaki işareti göstererek “Shinbe, okuyamıyor musun? Kadınlar Soyunma Odası” dedi. Çocuğa anlamlı bir bakış attı.

Shinbe omuzlarını silkti “evet, bu yüzden yakınında dikiliyordum.” Kız elini ona doğru salladığında çabucak sıçrayarak çekildi. “Suki… ben bir erkeğim… Sevgiye ihtiyacım var. Bunu elde etmenin, kadın zihninin nasıl çalıştığını öğrenmekten daha iyi bir yolu var mı?”

Suki sıkarak gıcırdattığı dişlerinin arasından “araştırmanı kütüphanede yapabilirsin” dedi.

Shinbe sırıttı. “Sevgili Suki, kadınların zihniyle alakalı olan şu kütüphanedeki her kitap… boş”

Suki gülümseyerek karşılık verdi “çünkü bu kitapların hepsinin yazarı erkek.”

Shinbe öne eğilip bir kaşını kaldırarak, “aynen öyle. Biz testesteron sahiplerine mantıklı gelecek bir kitap yazacak ilk kişi ben olmayı planlıyorum” dedi.

Suki, Kyoko’ya mağlup olmuş şekilde bir bakış attı ve sonra saatine bakıp “hey, aç mısın? Hadi önce öğrenci yemekhanesine gidip yiyelim” dedi.

Kyoko başıyla onayladı. Bu sabah yemek yemek için fazla gergindi ama onların yanında evdeymiş gibi hissediyordu ve şu anda açlıktan ölüyordu.

Shinbe eliyle yolu göstererek “hanımlar önden” dedi. Suki başına başka bir darbe indirdiğindeyse ciyakladı.

Suki ona suçlayıcı bir bakış atarak " bu sefer çok yavaş değildim, değil mi… şimdi önden buyur” dedi. Shinbe güvenli bir şekilde önlerinde yürümeye başladığında bilmiş bir gülüşle Kyoko’ya doğru eğildi “dokunulmak istemediğin sürece her zaman onu önünde tutmayı unutma” dedi.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Zamanın Kalbi»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Zamanın Kalbi» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «Zamanın Kalbi»

Обсуждение, отзывы о книге «Zamanın Kalbi» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x