Amy Blankenship - Zamanın Kalbi

Здесь есть возможность читать онлайн «Amy Blankenship - Zamanın Kalbi» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. ISBN: , Жанр: Фэнтези любовные романы, foreign_contemporary, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Zamanın Kalbi: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Zamanın Kalbi»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Zamanın Kalbi — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Zamanın Kalbi», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Suki, Kyoko’yu savunmaya gelmiş gibi “Toya, tek bir saniye için medeni olamaz mısın? Yalnızca birkaç saattir burada ve sen onu kaçırmadan önce kalması için ikna etmek istiyorum” dedi. Kyoko’yu bu kadar çabuk kaybetme düşüncesiyle neredeyse üzgün bir hali vardı.

Toya rahatsız olmuş bir şekilde kaşını kaldırıp Suki’ye bakarak, “ee, soruma cevap bile vermedi. Bununla başa çıkabileceğini düşünüyor musun?” dedi ve kızgın bakışlarını hızlıca Kyoko’ya çevirdi.

Kyoko, "beni afallatacağına inandığın her şeyle baş edebilirim, pislik” diye bilgi verirken kelimeleri buz gibiydi.

Suki ve Shinbe birbirlerine baktılar. Toya’nın karşısında böyle cesaretle yalnızca kendileri ile üniversite sahibi ve belki Kotaro dışında kimse duramıyordu. Sonra ikisi de Kyoko adındaki bu kızı kesinlikle seveceklerini anlayarak sırıttılar.

Masada bir yemek tepsisiyle bir garson göründü ve Kyoko dikkatini Toya’dan ona çevirdi. Çocuk Kyoko’ya biraz fazla uzun baktı ve hisleri, ona bir şeyler olduğunu söyleyerek karıncalanmaya başladı. Bu genç adamın çocuksu yüzüne uygun değilmiş gibi görünen karanlık gözlerine baktı.

Çocukla ilgili bir şey… bu duygudan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını bilmese de Kyoko’nun aklını çeliyordu. Elbette görünüşü sevimliydi ama çocuktaki bir şey onu hafifçe rahatsız ediyordu. Genç adamın çaba bile göstermeden yayıyormuş gibi göründüğü büyünün etkisinden kendisini kurtarmak için gözlerini kırptı. Atmosfer, yanından alçak bir homurdanma sesi duyduğunda en sonunda bozulmuştu.

Toya teninden bir soğukluk geçtiğini hissetti ve şaşırtarak sarsmak ister gibi çocuğa homurdandı. Çocuğun gözleri tekrar Toya’nınkilere odaklandığında, dönüp masadan sıvışırken, abanoz siyahından gümüş mavisine parıldıyor gibiydiler.

Kyoko kafası karışmış bir şekilde Suki’ye baktı ama o yalnızca yemeğinden bir ısırık alarak omuzlarını silkti. Yanındaki Shinbe, ortamı hızla terkeden çocuğu izlerken tuhaf espri anlayışını saklamaya çalışarak elinin içine doğru öksürdü. Kyoko, ‘Toya’ denen çocuğa karşı çok tuhaf bir heyecan duyuyordu ve sorununun ne olduğunu anlayana kadar rahat etmeyecekti. Sandalyede arkasında yaslandı ve bir dakika boyunca onu izledi.

Uzun saçları, içlerinden çılgınca geçen kalın gümüş rengi gölgeleriyle geceyarısının en tuhaf rengindeydi ve gözleri güzeldi… O güzeldi. ‘Zihninden kendine not et, bunu düşündüğün için daha sonra kendini tokat atacaksın.’ Hiç şüphesiz, gözleri altın rengi tozlarla alev alev yanıyordu. Eğer şu anda kendisine çizdiği imaj olmasaydı sevimli olabilirdi.

Suki iç çekti. Kyoko ile, Toya’yı fazla kızdırmaması konusunda bir konuşma yapması gerekiyordu. Ve Kyoko’nun, bir korucuyu kızdırdığı hakkında hiçbir fikri olmaması adil değildi.

Shinbe masadaki sessizlikte, “eğer ateşle oynarsan… genellikle yanarsın” diye bilgilendirme yaptı ve ödül olarak, onu görmezden gelmeye karar vermelerinden önce hepsinden hararetli, sert bir bakış aldı.

Toya, Kyoko’ya hızlıca bir başka bakış attı. Gözlemesi gereken kişi bu muydu yani? Kyou şaka yapıyor olmalıydı. Kyou kızın geleceğinden kendisine bu sabah, onu izleyeceği ve her zaman güvende olduğundan emin olacağına dair uyaran bir tonla bahsetmişti.

Şimdi gözlerini kısmış, az önce masalarının yanında dikilen çocuğun kim olduğunu merak ediyordu. Kyoko’ya bakma tarzı onu öfkelendirmişti. Rahibe gerçekten tehlikede miydi? Kyou neden önemsiz bir insanı güvende tutmakla bu kadar ilgileniyordu? Kyou asla kimseye saygılı davranmazdı, peki bu küçücük kızı farklı yapan neydi?

Toya bazen Kyou’nun, kendisine atanmış bulunan koruyucu olduğu gerçeğinden nefret ediyordu ama kendisini içeri aldığı için ona çok şey borçlu olduğunu kabul ediyordu. Ayrıca Kyou bir şey yapıyorsa, her zaman iyi bir nedeni olduğunu biliyor ve bu tek başına Kyoko denen kız hakkında meraklanmasını sağlamaya yetiyordu.

Masadaki gerginliğe dikkat çektiği için bir bıçakla kesilebilecek olan Shinbe, kocaman açtığı, sevimli bir köpeği andıran gözleriyle Suki’ye bir bakış attı. Soytarılıklarıyla Kyoko’yu tekrar güldürebileceğini bilerek, abartılı bir şekilde bunu yapmaya başladı.

"Evet Suki, bu akşam hala benimle kulübe geliyor musun? Bu gece cumartesi ve seninle dans etmek varken onlarca yabancıyla dans etmek hiç hoşuma gitmez.” Sonra iddiasını kanıtlamak için bir sürü başka kadınla dans ettiğini hayal edermiş gibi sersem bir görünüme büründü.

Suki ona, suratındaki aptal görüntüyü tokatlayarak yok edip edemeyeceğini merak edermiş gibi bir bakış attı, sonra Kyoko’ya döndü. “Kyoko, birisinin bana eşlik etmesi lazım” güldü. “Benimle gelirsin, değil mi? Sadece onunla yalnız gitmek… çok tehlikeli” Kyoko’ya yalvaran bir bakışla baktı.

Shinbe’nin sersem görüntüsünden sıyrılıp ona göz kırptığını gören Kyoko’nun dudaklarının köşeleri seğirdi. “Suki, sizlerle gitmeye bayılırım. Böylece şehvetle kontrolden çıkarsa Shinbe’yi durdurabiliriz.”

İkisi de ona keskin bi bakış attı ve Shinbe homurdandı. Kyoko yine gülme krizine girmesine engel olamadı. Bu ikisini gerçekten seviyordu.

Toya gözlerinin köşesiyle Kyoko’yu izliyordu. Lanet olsun, böyle güldüğü zaman güzeldi. İçten içe homurdandı. Bu da nereden çıkmıştı. Bu düşünce silsilesinden rahatsız olarak kendisini oturduğu yere bıraktı. ‘Lanet olsun!’ Şimdi onu izlemek için bu gece kulübe gitmesi gerekiyordu. Kız arkasını döndüğünde hala Shinbe ve Suki’ye gülümsüyordu.

Kyoko gülümserken kalbi bir an için durdu ve kanındaki sıcaklık birkaç derece arttı. Toya, mutlu olduğu zaman, az önce onu öfkelendirdiği haline oranla kızdan daha fazla gücün geldiğini fark etti. Uzun süredir ilk kez rahatsız hissediyordu.

Kyoko’nun gülmesi bittiği zaman Suki’ye döndü, “hey, pazartesi hangi derslere gireceğimi veya bu sorun için nereye gideceğimi bile bilmiyorum. Nereden öğrenebileceğimi biliyor musun?”

Suki cevaplayamadan, bu soruyu onu dikkatle izleyerek Toya cevapladı. “Tüm burslu öğrencilere aynısı verilir. Yani sen, Suki ve Shinbe diğerleriyle beraber aynı sınıfta olacaksınız. Tek ayrı dersin okulun sahibiyle yapacağın olacak.” Sandalyesinde geriye yaslanırken sesi uyuşuk çıkıyordu.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Zamanın Kalbi»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Zamanın Kalbi» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «Zamanın Kalbi»

Обсуждение, отзывы о книге «Zamanın Kalbi» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x