Stanislaw Lem - Aden

Здесь есть возможность читать онлайн «Stanislaw Lem - Aden» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию без сокращений). В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. ISBN: , Издательство: İletişim Yayınları, Жанр: Фантастика и фэнтези, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Aden: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Aden»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Başka bir güneşin dördüncü gezegeni… Altı kişilik mürettebat, yere çakılan uzay gemisinden canlarını kurtarıp güçlükle dışarı çıktıklarında, başka bir dünyada olduklarını biliyorlardı. Ama Aden gezegeni, atmosferinin solumaya uygun olmasına rağmen “başka bir dünya” değildi. Onları ne uzaydan gelenlere tapınan vahşiler karşıladı ne de yıldızlararası iletişime gönüllü bir uygarlığın temsilcileri… Soluk alıp veren dev ağaçlar, bitkileri andıran binalar, doğal labirentler, dev aynalar, “ikiyaşarlı” canlılar, geçitler ve anlam veremedikleri yığınla şey arasında, korkuyla izlerini sürdükleri uygarlığa erişmeye, onunla iletişim kurmaya çalıştılar. İletişim kurmak kolay değildi. Araştırdıkları her yerde, ölümün değişik yüzleriyle karşılaşıyorlardı: Kitle mezarları, su dolu çukurlarda saklanan cesetler, iskeletler… Gezegeni Dünyalı gözleriyle anlamaya çalışan mürettebat, bu farklı uygarlıkla iletişim kurmaya çalışırken, sarsıcı deneyimlerle ve şiddetle yüzleşmek zorunda kalacaktı… Bilimkurgu edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Stanialaw Lem’den, teknolojiye ve iletişime dair felsefi sorularla dolu fantastik bir roman.

Aden — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Aden», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

“Burası çok boğucu,” dedi, “İnsanın burnunu sızlatıyor. Ama birkaç dakika dayanılabilir. Biraz gözyaşı gazına benziyor. Hadi, gelin. Canınız yanmayacak, hissetmeyeceksiniz bile.”

Omzunun hizasından bir kol belirdi havada. “Seni kahrolası!” dedi Mühendis, korkuyla karışık, imrenerek Doktor’un, sıkıca yapıştığı eli onu içeri çekti ve bir anda o da gözden kayboldu. Teker teker, dalgalanan duvardan geçtiler. Sibernetikçi sonuncuydu. Tereddüt ediyordu. En sonunda, kalbi çarparak, gözlerini kapattı ve bir adım attı.

Karanlık bir andan sonra her şey, birden aydınlandı. Kendini, bir esinti ve titreşimin olduğu geniş bir yerde, diğerlerinin yanında buldu. Bir yandan öbür yana uzanan dev boyutlardaki diyagonal ve dikey borular çapraz hatlar çizerek hareket ediyordu. Kalınlıkları her yerde aynı değildi; bazen tümsek oluşturarak, bazen incelerek dönüyor, sarsılıyorlardı. Bu durmaksızın kaynaşan parlak şekiller ormanının derinliklerinden bir şırıltı geliyordu. Hızlanıyor, duruyor ve bir çağıltı onu izliyordu. Ve bu ardışıklık sürüp gidiyordu.

Acımsı havadan, hepsi birbiri ardına aksırmaya başladı, gözleri yaşarmıştı. Mendillerini yüzlerine tutarak, içeriden siyah bir şurup şelalesi gibi görünen duvardan geri çekildiler.

“Sonunda, tanıdık bir şey… Bir fabrika… evet, otomatik bir fabrika bu,” dedi Mühendis, iki hapşırık arasında.

Yavaş yavaş kokuya alıştılar ve hapşırıklar dindi. Sulu gözlerini kırpıştırarak etrafa bakındılar.

Taban lastik gibi yaylıydı. Onion iki adım ötelerindeki, İnsan kafası büyüklüğünde parıldayan cisimlerin yukarı fışkırdığı siyah kuyuların yanına gittiler. Hareketin yüksek hızı, adamların cisimlerin şekillerini tam olarak görmelerini engelliyordu. Borulardan biri, havaya yükseldikten sonra lam kuyuya düşecekleri sırada, onları içine çekti. Ama tam olarak gözden kaybolmamışlardı, çünkü, pembemsi kızarıklıkları borunun titreyen duvarlarında camı hafifçe renklendiren bir boya gibi gözükmeye devam ediyordu. Böylece borutiun içindeki bu yolculuğu izlemek mümkün oluyordu.

“Taşıyıcı bir bant,” dedi Mühendis, mendilinin arkasından. “Kitle üretimi.”

Adımlarını dikkatle atarak kuyuların etrafında dolaştı. Buradaki ışığın kaynağının ne olabileceğini düşünüyordu. Tavan yarısaydamdı, ama homojen, gri rengi, görünmez akımın sürüklediği bu cisimler karmaşasında dağılıyordu. Bütün bu hareket, aynı tempoyu elde etmek için hazırlanmış bir orkestrasyon gibiydi. Sıcak madde fıskiyeleri havaya yükseliyor ve aynı şey yukarıda da oluyordu; tavanın altında kırmızı kollan görebiliyorlardı.

“Son-ürünün nerede depolandığını bulmalıyız,” dedi Mühendis.

Kaptan onun omzuna dokundu. “Sence ne tür bir enerji bu?”

Mühendis omuz silkti. “Hiçbir fikrim yok.”

“Tamamlanan ürünün yerini bulmak bir yıl sürer; bu oda millerce uzunlukta,” dedi Fizikçi.

İlginçti, ama koridorun derinliklerine gittikçe nefes almak kolaylaşıyordu, sanki acı koku sadece duvardan geliyordu.

“Kaybolduk, öyle değil mi?” dedi Sibernetikçi. Çok huzursuz olmuştu.

Kaptan pusulasını kontrol etti.

“Hayır. Doğru yöndeyiz… Büyük olasılıkla, burada demir veya elektromanyetizma olmadığına göre…”

Etraflarındaki alan giderek açılana kadar, bir saatten fazla, bu garip fabrikanın canlı ormanında dolaştılar. Adeta donmuş bir rüzgâra benzeyen soğuk bir hava hissettiler. Boru ağı sürekli bölünerek uzuyordu. Kendilerini helezonik, koca bir huninin ağzında buldular. Yukarıdan huniye doğru kamçı gibi sarkan uzun dallar, uçlarında birer boğumla son buluyordu. Siyah ve parlak cisimler boğumlardan huniye hızla yuvarlanırken nereye gittiklerini görebilmek mümkün değildi, çünkü bu işlem beş, altı metre kadar yüksekte gerçekleşiyordu.

Huninin koyu gri duvarı genişlemeye başladı, bir şeyler içeriden itiyordu. Refleksle geri çekildiler, bu şişen balon görüntüsü çok ürperticiydi. Ardından sessizce yarıldı ve tepedeki delikten siyah cisimler dökülmeye başladı. Aynı anda, daha aşağıda geniş bir kuyudan, kenarları dışa kıvrık bir tekne ortaya çıktı ve cisimler gümbürtüyle buna yuvarlandılar. Tekne onları bir şekilde sarstıktan sonra, birkaç saniyede sığ tabanındaki bir düzgün dörtgenin içinde hareketsiz Duran diğerlerinin yanına gönderdi.

“İşte son-ürün!” diye haykırdı Mühendis. Hiç düşünmeden ağıza doğru koştu, eğildi ve en yakındaki siyah cisme uzandı. Kaptan son anda onu tulumunun kayışından yakaladı ve bu, Mühendis’in tekneye başaşağı düşmesini engelleyen tek şey oldu;” çünkü, bir kişinin taşıyamayacağı kadar agır olan cismi iyice kavramıştı. Dışarı çıkarmak için Doktor ve Fizikçi’nin yardımı gerekti.

İçinde parlak, metalik kristal dizilerinin olduğu yarısaydam bölümleri, girintili çıkıntılı şişkinliklerle çevrili delikleri ve tepesinde, ışığı yansıtmayan, ender rastlanan cinste sert bir maddeden yapılmış pürüzlü çıkıntılar olan, bir insan gövdesi büyüklüğünde bir “şey” di bu. Kısacası aşırı karmaşıktı. Mühendis diz çökerek ona dokundu, değişik açılardan delikleri inceledi; hareket eden bölümleri olup olmadığını görmeye çalışıyordu.

O sırada Doktor dikkatle tekneye bakıyordu. Siyah cisimlerden geometrik bir dörtgen oluşturduktan sonra biraz yükseldi, ekseni etrafında döndü ve birden gevşedi, ama bu sadece tek yönde olmuştu. Şekil değiştirdikten sonra koca bir kaşığa benzedi. Ardından dışarı büyük bir hortum çıktı ve sıcak, acı bir koku yayarak açıldı. Ağız gürültüyle siyah cisimleri yuttuktan sonra, tepesindeki hortumun ortasından kızarmaya başlamasıyla, yeniden kapandı. Doktor, cisimlerin kızgın, turuncu bir çimento oluşturmak üzere eriyip kaynaştığını gördü. Daha sonra kızarıklık zayıfladı ve hortum karardı.

Doktor arkadaşlarını unutmuştu. İçine erimiş madde kümelerinin aktığı korkunç birer yemek borusuna benzeyen iki yüksek sütunun etrafında dolandı. Boynunu yukarı uzatarak, sulanan gözlerini arada bir silerek akkor çimentonun boru labirentinde nereye gittiğini izlemeye uğraştı. Zaman zaman gözden kayboluyordu, ama Doktor, dolambaçlı siyah kanalların derinliklerindeki kızarıklığı görünce izini yeniden bulduğunu anlıyordu. Sonunda tanıdık gelen bir noktada durdu ve yakındaki benzerleri açık kuyuların birinden fırlatılırken, oluşumunu kısmen tamamlamış kırmızı, sıcak cisimlerin, sadece, fil gövdesi gibi, tepeden sarkan bir dizi boru tarafından yutulmak üzere bir çukura yağdığını gördü. Borulardaki yolculuk sürüyordu ve şimdi renkleri pembeydi; belli ki soğuyorlardı. Doktor yürümeye devam etti. Önüne bakmadan, gözleri arkada giderken az daha düşüyordu, boğuk bir çığlık attı.

Açık alana geri döndü. Helezonik huni daha da büyümüştü, yolculuklanndan sonra tamamen soğumuş siyah cisimler hızla içine yağmaya devam ediyordu. Doktor huninin her tarafını inceledi, artık bu “dağıtım"ın hangi yönde gerçekleşeceğini biliyordu; kendini, hâlâ siyah cismi anlamaya çalışan Mühendis’in ve onun etrafında toplanmış diğerlerinin yanında buldu. Koca balon yine açılmış, bir posta daha “son ürün,” fırlatıyordu. Kuyu yeniden göründü.

“Her şeyi izledim! Size anlatabilirim!” diye seslendi.

“Neredeydin? Endişelenmeye başlamıştım,” dedi Kaptan. “Gerçekten bir şey bulabildin mi? Çünkü Mühendis bir sonuç çıkaramadı.”

“Bu delilikten bir sonuç çıkaramamak, çıkarmaktan çok daha iyidir,” diye kükredi Mühendis. Ayağa kalktı, cisme öfkeyle bir tekme attı ve ateş püsküren gözlerle Doktor’a döndü. “Büyük keşif neymiş bakalım?”

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Aden»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Aden» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


libcat.ru: книга без обложки
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Az Úr Hangja
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Frieden auf Erden
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Fiasko
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - The Albatross
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - His Masters Voice
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Nenugalimasis
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Regresso das estrelas
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Kyberiade
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem - Ciberiada
Stanislaw Lem
Отзывы о книге «Aden»

Обсуждение, отзывы о книге «Aden» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x