Agatha Christie - 16.50 Treni

Здесь есть возможность читать онлайн «Agatha Christie - 16.50 Treni» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию без сокращений). В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. Город: İstanbul, Год выпуска: 2004, ISBN: 2004, Издательство: Altın Kitaplar, Жанр: Классический детектив, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

16.50 Treni: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «16.50 Treni»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Sıradan bir günde, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır.
Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır. Ve tüm bunların tek tanığı bir kadındır.
Elspeth çaresizlik içinde baktığı vagonun penceresinden bir adamın bir kadının boğazını hunharca sıktığını görür. Zavallı kadının bir süre sonra cansız bedeni yere yığılır ve o anda tren hareket eder.
Bu düğümü çözebilecek tek kişi Jane Marple’dan başkası değildir. Ve belki de Elspeth’e inanacak tek kişi… Çünkü ortada ne şüpheli, ne başka tanık, ne de ceset vardır.

16.50 Treni — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «16.50 Treni», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

“Evet!” dedi. “Sizi gördü ve teşhis etti, mahkemede de bunu yeminli ifadesiyle belirtecek. Sanırım bu pek sık rastlanır bir durum değil” diye ekledi Miss Marple yumuşak, abartısız ses tonuyla. “Kişinin bir cinayet işlenirken tanık olması! Cinayetler genellikle bulunan delillere dayanılarak aydınlatılır. Bu kez durum çok farklı. Bu olayda işlenilen cinayetin görgü tanığı var.”

“Kahrolası ihtiyar cadı!” diyen Dr. Quimper bu kez Miss Marple’ın üzerine atılmak istediyse de Cedric buna engel olarak, onu omuzlarından yakaladı.

“Demek bu cinayetleri işleyen şeytan sensin” diye haykıran Cedric doktora sarılarak herhangi bir hareket yapmasını engellemeye çalıştı. “İlk gördüğüm günden beri sizden hiç hoşlanmadım, hep yanlış bir insan olduğunuzu düşündüm ama Tanrı bilir ya bu konuda sizden hiç kuşkulanmamıştım.”

Bryan Eastley hemen Cedric’in yardımına geldi. Müfettiş Craddock ve Müfettiş Bacon arka taraftaki kapıdan içeri girdiler.

“Dr. Quimper” diye konuşmaya başladı Bacon. “Sizi uyarıyorum şu andan itibaren söyleyeceğiniz…”

“Uyarınız size kalsın” diye bağırdı Dr. Quimper. “Bu bunak, ihtiyar kadınlara kimin inanacağını sanıyorsunuz? Bu tren saçmalıkları da nereden çıktı, kim duymuş böyle bir şeyi?”

Miss Marple, “Bayan McGillicuddy cinayeti 20 Aralık günü polise bildirdi ve katilin eşkâlini verdi” diye açıkladı.

O anda birdenbire Dr. Quimper’in omuzlan çöktü. “İnsan nasıl bu kadar şanssız olabilir ki!” dedi.

“Ama…” dedi Bayan McGillicuddy.

“Sen sus, Elspeth” diye atıldı Miss Marple.

“Peki ama hiç tanımadığım, yabancı bir kadını neden öldüreyim?” diye sordu Dr. Quimper.

“Sizin için yabancı değildi” dedi Müfettiş Craddock. “O sizin eşinizdi.”

Bölüm 27

“Görüyorsunuz işte!” dedi Miss Marple. “Ta başından beri kuşkulandığım şekilde her şeyin basit, çok basit bir açıklaması olduğu ortaya çıktı. En basit nedenlerle işlenen bir cinayet olayı! Karısını öldüren o kadar çok ki!”

Bayan McGillicuddy, Miss Marple ve Müfettiş Craddock’a baktı. “Eğer bana burada neler olduğunu açıklarsanız minnettar olacağım.”

“Doktor çok zengin bir kadınla evlenebilme fırsatı olduğunu gördü” diye açıklamaya başladı Miss Marple. “Ama zaten evli olduğu için bu olanaksızdı. Karısıyla yıllar önce ayrılmışlardı ama kadın boşanmayı reddediyordu. Müfettiş Craddock bana kendini Anna Stravinska olarak tanıtan kadından bahsettiğinde onun bu olaya çok uygun biri olduğunu anlamıştım. Kadın arkadaşlarına İngiliz bir kocası olduğunu söylemiş, aynı zamanda inançlı bir Katolik olduğunu da belirtmişti. Dr. Quimper Emma ile evlenip çift eşli bir insan olarak yaşama riskini göze alamazdı; dolayısıyla soğukkanlı ve acımasız bir insan olmasının da etkisiyle karısından kurtulmaya karar verdi. Onu trende öldürüp cesedi ambardaki lahidin içine saklamak aslında çok zekice planlanmış bir cinayetti. Kuşkuları Crackenthorpe ailesinin üzerinde toplamak niyetindeydi. Önce Emma’ya Edmund Crackenthorpe’un evlenmeyi düşündüğü Martine tarafından yazılmış gibi görünen bir mektup gönderdi. Emma doktora ağabeyiyle ilgili her şeyi anlatmıştı, bu nedenle her şeyi biliyordu. Daha sonra zamanı gelince ona bu mektupla polise başvurmasını önerdi. Ölen kadının Martine olarak teşhis edilmesini istiyordu. Sanırım Paris’te polisin Anna Stravinska’yla ilgili olarak soruşturma yaptığını herhangi bir şekilde öğrendi ve bunu engellemek için de hemen Jamaika’dan onun adıyla yazılmış bir posta kartı göndermeyi ayarladı.

Karısıyla Londra’da buluşmak onun için son derece kolaydı. Karısına onunla barışmak istediğini ve “akrabalarını ziyarete” götürmek istediğini söylemiş olmalı. Daha sonra olanları anlatmaya hiç gerek yok, o tatsız olayı hepimiz biliyoruz. Tabi doktor aslında hırslı ve açgözlü bir adamdı. Gelirinin yüksek vergiler nedeniyle ne kadar azaldığını görünce büyük bir servete çalışmadan sahip olmanın ne kadar cazip olacağını düşünmüş olmalı. Bunu karısını öldürmeyi planlamadan önce de düşünmüş olabilir. Her neyse, etrafa birinin Bay Crackenthorpe’u zehirlemek istediği söylentilerini yayarak, temeli hazırladı ve aileye arseniği verdi. Ama azar azar, çünkü aslında yaşlı Bay Crackenthorpe’un ölmesini istemiyordu.

“Ama bunu nasıl ayarladığını halen anlamış değilim” dedi Craddock. “Körili tavuk pişirildiğinde bu evde değildi ki.”

“Arsenik körili tavukta değildi ki” diye açıkladı Miss Marple. “Köriye zehri daha sonra tahlil etmek için numuneyi aldığı zaman katmış olmalı. Sanırım zehri daha önce kokteyle katmıştı. Tabi daha sonra doktor kişiliğiyle Alfred Crackenthorpe’u zehirlemesi ve Londra’ya Harold Crackenthorpe’a zehirli tabletleri göndermesi çok kolaydı. Bu arada önceden Harold’a ilaç almamasını söyleyerek, kendini güvenceye almayı da ihmal etmedi. Yaptığı her şeyi soğukkanlılıkla, cüretle, zalimce ve açgözlülükle yaptı. Aslında çok, çok üzgünüm artık ölüm cezası yok” diyerek açıklamalarını bitiren Miss Marple’ın yaşlı, yorgun bir kadının gözlerinde belirebilecek en haşin ve öfkeli bakışlar belirdi ve ekledi. “Ölüm cezasının kaldırılmış olması gerçekten çok kötü; eğer bu dünyada asılmayı hak eden biri varsa bunun Dr. Quimper olduğunu hissediyorum.”

“Doğru! Doğru!” dedi Müfettiş Craddock.

“Olayları çözmeye çalışırken aklıma bir fikir geldi” diye konuşmayı sürdürdü Miss Marple. “İnsan birini yalnızca arkadan görmüş olsa bile bu sırttan görünüş karakteristik olabilirdi. Bu nedenle, eğer, diye düşündüm, Elspeth Dr. Quimper’i aynı pozisyonda, yani aynen trende gördüğü şekilde, bir kadının üzerine eğilmiş, elini onun boynuna dolamış bir halde arkadan görürse, hiç kuşkusuz onu tanıyacak ya da en azından panikle hafif bir çığlık atacaktı. Bu düşünceyle Lucy’nin de yardımıyla bu küçük planı tasarladım.”

“Doğrusunu istersen” diye söze karıştı Bayan McGillicuddy. “Beni gerçekten dehşete düşürdün. Birden kendimi kaybedip, ‘Bu o!’ diye haykırdım. Üstelik de ben senin de bildiğin gibi adamın yüzünü görmemiştim…”

“Zaten ben de senin bunu orada itiraf edeceğinden korkuyordum, Elspeth!” dedi Miss Marple.

“Söyleyecektim de! Neredeyse yüzünü görmemiş olduğumu söylüyordum.”

“Bu çok büyük bir hata olurdu! Bak canım, onu gerçekten teşhis ettiğini sandı. Onun yüzünü görmemiş olduğunu bilemeyeceğini tahmin ediyordum.”

“Öyleyse çenemi tutabilmem iyi oldu!”

“Söylemeye kalksan sana tek kelime ettirmezdim, bundan kuşkun olmasın.”

Craddock kendini tutamayarak güldü.

“Ah siz ikiniz! Mükemmel bir ikilisiniz! Peki ya şimdi, Miss Marple? Mutlu son ne olacak? Örneğin zavallı Miss Emma Crackenthorpe ne olacak?”

“Tabi doktoru kısa bir süre içinde unutacak” dedi Miss Marple. “Ve eğer babası ölecek olursa ki, ben onun kendisinin sandığı kadar sağlıklı olduğunu sanmıyorum… hiç kuşkusuz o da Geraldine Webb gibi bir dünya turuna çıkıp yurtdışına gidecektir. Oralarda yeni ilişkiler kurabilir. Umarım Dr. Quimper’den daha iyi bir insanla karşılaşır.”

“Peki ya Lucy Eyelesbarrow? Onun için de düğün çanları çalacak mı?”

“Olabilir” dedi Miss Marple. “Hiç şaşırmam.”

“Sizce hangisini seçecek?” diye sordu Müfettiş Craddock.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «16.50 Treni»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «16.50 Treni» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «16.50 Treni»

Обсуждение, отзывы о книге «16.50 Treni» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x