Morgan Rice - Savaşin Armağani

Здесь есть возможность читать онлайн «Morgan Rice - Savaşin Armağani» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. Жанр: unrecognised, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Savaşin Armağani: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Savaşin Armağani»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

FELSEFE YÜZÜĞÜ ani bir başarı için her şeye sahip: olay örgüsü, karşı tema, gizem, yürekli şövalyeler, kırık kalplerle dolu yeşeren aşklar, dalavere ve ihanet. Her yaştaki okuyucuya hitap ediyor ve saatlerce zihninizi meşgul tutabiliyor. Tüm fantezi okurlarının kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ettiğimiz bir kitap. Books and Movie Reviews, Roberto Mattos (Kahramanların Görevi hakkında) SAVAŞIN ARMAĞANI, Çok Satılanlar listesinde KAHRAMANLARIN GÖREVİ (1. kitap) ile başlayan FELSEFE YÜZÜĞÜ'nün 17. kitabıdır. ! SAVAŞIN ARMAĞANI'nda, Guwayne'i kurtarmak için Kan Ülkesi'nin derinliklerine ilerlerken Thor en büyük ve nihai göreviyle karşılaşıyor. Hiç hayalinde bile olmayan güçteki düşmanlarla karşı karşıya kalınca Thor gücünün denk olmadığı karanlıkların ordusuna karşı durduğunu anlıyor. İhtiyacı olan gücü sağlayabilecek, asırlardır gizli tutulan kutsal bir nesnenin varlığını öğrenince bıçak sırtındaki Halka'nın kaderiyle beraber çok geç olmadan onu elde etmek için son yolculuğuna çıkıyor. Gwendolyn Ridge Kralı'na verdiği sözü tutup kuleye giriyor ve sakladıkları sırrı bulmak için kült liderle karşılaşıyor. Açığa çıkan sır onu Argon'a ve sonunda Argon'un ustasına götürüyor. Orada halkının kaderini değiştirecek güce sahip tüm zamanların en büyük sırrını öğreniyor. Ridge İmparatorlık tarafından keşfedilince, işgal başlıyor ve insanlığın bildiği en büyük ordunun saldırıya geçtiği toprakları korumak ve son bir toplu kurtuluşta halkına önderlik etmek ona düşüyor. Thor'un Lejyon kardeşleri Melek cüzam sebebiyle ölüm döşeğindeyken kendi istekleri doğrultusunda en tahmin edilemez risklerle karşılaşıyorlar. Darius İmparatorluk başkentinde babasıyla yan yana dövüşürken bir sürprizle karşılaşıyor ve kaybedecek bir şeyinin kalmadığı noktada kendi güçlerine dönüyor. Erec ve Alistair Volusia'ya nehirde savaşarak ulaşıyorlar, Gwendolyn ve diğer sürgünleri bulma yolculuklarına devam ederken ise en akla gelmeyecek savaşlarda buluyorlar kendilerini. Godfrey ise olmak istediği adam haline gelmek için nihayet bir karar vermesi gerektiğini fark ediyor. Yedinin Şövalyelerinin kudretiyle çevrilen Volusia kendini tanrıça olarak test etmek durumunda kalıyor ve kendi gücüyle adamların gücünü ezip İmparatorluk'a hükmedip hükmedemeyeceğini görüyor. Argon hayatının son günlerinde kendini feda etme vaktinin geldiğini fark ediyor. İyi ile kötünün bıçak sırtı bir dengede durduğu efsanevi son bir savaşın - tüm zamanların en büyük savaşının – sonucu, Halka'ya ne olacağına ebedi bir şekilde karar veriyor. SAVAŞIN ARMAĞANI, karmaşık yaratımlı dünyası ve karakter anlatımıyla, arkadaşlarla aşıkların, rakiplerle davadaşların, şövalyelerle ejderhaların, entrikalarla siyasi dolapların, gelen vakitlerin, kırık kalplerin, aldatmacaların, hırsların ve ihanetlerin destansı bir hikaye. Onur ve cesaretin, kader ve alın yazısının ve büyünün hikayesi. Asla unutamayacağımız bir dünyaya bizi çeken, her yaştan her cinsiyetten insana hitap eden bir fantezi. SAVAŞIN ARMAĞANI, 93. 00 kelimeyle serinin en uzun kitabı! Aksiyon dolu … Rice'ın yapıtı oldukça sağlam ve olay örgüsü merak uyandırıcı. ! Publishers Weekly (Kahramanların Görevi hakkında)

Savaşin Armağani — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Savaşin Armağani», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Silis volta atarak kaşlarını çattı. Godfrey onun dikkatle bir şey düşündüğünü görebiliyordu.

Sonra, Silis aniden durdu.

“Bir şansımız var. Ama riskli,” dedi. “Yine de işe yarayabilir.”

Dönüp onlara baktı ve Godfrey heyecanla ve umutla nefesini tutup bekledi.

“Babamın zamanında, şatonun altında bir yeraltı tüneli vardı,” dedi. “Kalenin duvarlarını aşan bir tünel. Hala duruyorsa, onu bulabiliriz ve karanlıkta gizlenerek geceleyin buradan kaçabiliriz. Şehirden limana gitmeye çalışabiliriz. Geriye kalan gemim varsa, birini alabilir, denize açılıp buradan kaçarız.”

Uzun ve tereddütlü bir sessizlik oldu.

“Riskli,” dedi Merek en sonunda keyifsiz bir ses tonuyla. “Şehir İmparatorluk askerleriyle kaynıyor olacak. Öldürülmeden nasıl limana gireceğiz?”

. Silis omuzlarını silkti.

“Doğru. Bizi yakalarlarsa öldürülürüz. Ama yeteri kadar karanlık olduğunda dışarı çıkarsak ve karşımıza çıkan kişileri öldürürsek, belki limana ulaşmayı başarabiliriz.”

“Bu geçidi bulup limana ulaşırsak ve gemileriniz orada değilse ne olacak?” dedi Ario.

Silis ona baktı.

“Hiçbir plan kesin değildir,” dedi. “Dışarıda ölebiliriz de, ama burada da ölebiliriz.”

“Ölüm hepimize gelir,” diye araya girdi Godfrey. Ayağa kalkıp diğerlerine bakarken yeni bir amacı olduğunu ve korkularını yenebilecek bir kararlılığa ulaştığını hissetti. “Mesele, burada nasıl ölmek istediğimize bağlı. Fareler gibi saklanarak mı, yoksa yukarıda özgürlüğümüzü elde etmeye çalışarak mı?”

Herkes teker teker ayağa kalktı. Ona baktılar ve ciddiyetle tamam der gibi başlarını salladılar.

Godfrey o anda bir plan yaptıklarını anladı. O gece kaçacaklardı.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Loti ve Loc yana yana kavurucu çöl güneşinin altında birbirlerine zincirlenmiş bir halde, arkalarındaki İmparatorluk ustabaşılarından kırbaçlar yiyerek yürüyorlardı. Çorak bölgede ilerlerken, Loti bir kez daha neden kardeşinin bu tehlikeli ve son derece zor işi üstlenmelerini istediğini merak etti. Delirmiş miydi?

“Aklından ne geçiyordu?” diye fısıldadı. Ustabaşıları onları arkadan dürtünce, Loc dengesini kaybetti ve öne doğru tökezledi. Loti tutmasına izin vermeden onu sağlam kolundan tuttu.

“İleriye bak,” dedi Loc dengesini sağlayarak. “Ne görüyorsun?”

Loti ileriye baktı, hiçbir şey göremedi, ama monoton çöl karşılarında sayısız kölelerle, kayalıklı sert zeminiyle uzanıyordu. Bir düzen daha kölenin çalıştığı bir yamaca tırmanan bir yokuş gördü. Her yerde ustabaşıları vardı ve etrafta kırbaçların keskin sesi duyuluyordu.

“Hiçbir şey görmüyorum,” dedi sabırsızlıkla. “Her zamanki gibi ölesiye çalıştırılan köleler var sadece.”

Loti aniden sırtında keskin bir acı hissetti, derisi soyuluyormuş gibiydi. Kırbaçlanınca ve kırbaç derisini yarınca çığlık attı.

Arkasına bakınca, kaşlarını çatmış ona bakan ustabaşını gördü.

“Sessiz ol!” diye emretti adam.

Loti o müthiş acı yüzünden ağlayacakmış gibi hissetti, ama dilini tutup prangaları güneşin Loc’un yanına altında çıngırdayarak yürümeye devam etti. En kısa zamanda tüm o İmparatorluk askerlerini öldürmeye yemin etti.

Sessizce yürümeye devam ettiler. Bir tek kayaların üstünde çizmelerinin çıkardığı sesleri duyuyorlardı. En sonunda, Loc ona biraz sokuldu.

“Mesele, gördüğün değil, görmediğin şey. Dikkatle bak. Yukarıya, yamaca bak.”

Lot oraya baktı, ama bir şey göremedi.

“Orada bir tane ustabaşı var. Bir kişi iki düzine köleye göz kulak oluyor. Şimdi, vadiye bak ve kaç kişi olduğunu say.”

Loti tereddütle arkasında sere serpe uzanan vadiye baktı ve kayalıkları kıran ve toprağı düzleştiren kölelerin başında düzinelerce ustabaşı gördü. Dönüp tekrar yamaca baktığındaysa, erkek kardeşinin aklından geçen şeyi ilk kez anladı. Sadece tek bir ustabaşı değil, daha da iyisi vardı. Adamın yanında bir de zerta duruyordu. Bir kaçış vasıtasıydı.

Loti bundan etkilendi.

Loc onun anladığını fark edip başını salladı.

“Yamacın tepesi en tehlikeli görev yeridir,” diye fısıldadı. “Köleler ve ustabaşıları tarafından en istenmeyen, en sıcak yerdir. Ama orası bizin için bir fırsat abla.”

Loti aniden arkasına bir tekme yedi ve Loc’la birlikte öne doğru tökezledi. İkisi de doğruldular ve yamaca tırmanmaya devam ettiler. Loti giderek artan ısıda yukarı tırmanırken soluklanmaya çalıştı. Ama bu sefer yukarıya bakınca, içine bir iyimserlik çöktü ve kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. Nihayet, bir plan yapabilmişlerdi.

Loti erkek kardeşinin asla o kadar cesur olabileceğini, o tür bir risk alabileceğini ve İmparatorlukla yüzleşebileceğini düşünmemişti. Ama o sırada ona bakarken, onun bakışlarındaki çaresizliği ve artık onun gibi düşünmeye başladığını görebiliyordu. Onu daha farklı bir gözle gördü ve bu yüzden çok takdir etti. Kardeşinin planı tıpkı kendisinin yapacağı türden bir plandı.

“Ya prangalarımız ne olacak?” diye fısıldadı Loti ustabaşılarının bakmadığı bir anı yakalayarak.

Loc başıyla işaret etti.

“Adamın eyerine dikkatle bak.”

Loti oraya bakınca, eyerden uzunca bir kılıç sarktığını fark etti. Bunu prangalarını kesmek için kullanabileceklerini anladı. Oradan kaçabilirlerdi.

Yakalandığından beri ilk kez umutlanan Loti yamacın tepesindeki diğer kölelere baktı. Hepsi de mahvolmuş erkekler ve kadınlardı; dalgın dalgın, iki büklüm halde yaptıkları işle ilgileniyorlardı ve bakışlarında hiçbir bir direnç ifadesi yoktu. Loti onların kaçışına yardım edemeyeceklerini anladı. Bu da onun için sorun değildi… Onların yardımına ihtiyaçları yoktu. Tek bir fırsata ihtiyaçları vardı ve tüm o diğer köleler dikkat dağıtmaya yarayacaktı.

Loti ensesinde yine sert bir tekme hissetti ve öne doğru tökezleyip yüz üstü toprak zemine yığıldı. Ama tam o sırada yamacın tepesine de varmışlardı. Güçlü ellerin onu ayağa kaldırdığını hissetti ve arkasına bakmak isterken ustabaşı onu bir kez daha tekmeledi ve onları orada bırakarak yamaçtan aşağı inmeye koyuldu.

“Sıra olun!” diye bağırdı yamacın tepesindeki tek ustabaşı.

Loti adamın nasırlı ellerini boynunda hissetti. Adam onu itince, prangaları çıngırdadı ve Loti apar topar kölelerden oluşan çalışma alanına girdi. Ona ucunda demir bir parça bulunan uzun bir çapa verdiler. Sonra, ustabaşı onun diğerleriyle birlikte çalışmasını işaret etmek için bir tekme attı.

Loti yanına bakınca, Loc’un ona imalı bir tavırla başını salladığını gördü ve ya o anda ya da hiç diye düşünerek damarlarında akan kanın alev alev yandığını hissetti.

Loti bir çığlık atarak çapayı kaldırdığı gibi savurdu ve var gücüyle adamın üstüne indirdi. Tok bir ses duyup çapanın adamın başının arkasına indiğini görünce de şok içinde kaldı.

Loti o kadar hızlı ve kararlı bir biçimde saldırmıştı ki, adamın bunu beklemediği belliydi. Tepki verecek vakti bile olmamıştı. Belli ki etrafları tüm o ustabaşılarıyla sarılı olan ve kaçacak hiçbir yeri olmayan kölelerden hiçbiri o tür bir şeye asla cesaret edemezdi.

Loti çapanın titreşimini kollarının ve ellerinin her yerinde hissetti ve şok ve memnuniyet içinde adamın öne doğru tökezleyip düşüşünü izledi. Sırtı kırbaç darbelerinden hala yanarken, adamın o halini görmek bir intikam gibi gelmişti.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Savaşin Armağani»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Savaşin Armağani» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «Savaşin Armağani»

Обсуждение, отзывы о книге «Savaşin Armağani» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x