• Пожаловаться

Решад Нури Гюнтекин: Değirmen

Здесь есть возможность читать онлайн «Решад Нури Гюнтекин: Değirmen» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию). В некоторых случаях присутствует краткое содержание. Город: a, год выпуска: 1944, ISBN: 1, издательство: unknown, категория: Классическая проза / на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале. Библиотека «Либ Кат» — LibCat.ru создана для любителей полистать хорошую книжку и предлагает широкий выбор жанров:

любовные романы фантастика и фэнтези приключения детективы и триллеры эротика документальные научные юмористические анекдоты о бизнесе проза детские сказки о религиии новинки православные старинные про компьютеры программирование на английском домоводство поэзия

Выбрав категорию по душе Вы сможете найти действительно стоящие книги и насладиться погружением в мир воображения, прочувствовать переживания героев или узнать для себя что-то новое, совершить внутреннее открытие. Подробная информация для ознакомления по текущему запросу представлена ниже:

Решад Нури Гюнтекин Değirmen

Değirmen: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Değirmen»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Temporarily absent.

Решад Нури Гюнтекин: другие книги автора


Кто написал Değirmen? Узнайте фамилию, как зовут автора книги и список всех его произведений по сериям.

Değirmen — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Değirmen», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

O her yerde her vesile ile göklere çıkardığı, yeni yetişme gençlere karşı söz ve yazı ile müdafaa ettiği, bazılarının hattâ «üstadım» diye ellerini öptüğü yakın arkadaşlarından (yani Edebiyatı Cedidecilerden) bile nankörlük görmüştü. Selim Şevket, arasıra masraflı davetler yaparak bu adamları evine toplar, yemekten sonra onlara en güzel şiirlerini heyecandan titreyip tıkanarak okurdu. Fakat bu nankörler, aralarında ağız birliği etmişler gibi bu şiirleri sükût içinde dinlerler; kendisi de çaresiz ayni donuk tavrı alarak «işte bu da böyle bir şey» diye kâğıtları cebine koyardı. Bununla beraber çok geç, hattâ ölümünden sonra bile olsa kendi gününün de nihayet gelmesinden ümidini kesmiş değildi. Suyun yüzüne düşmesile kaybolması bir olan taşın üzerinden zaman denizi elbette bir gün çekilecekti. Hele kendisi gibi ay başlarında babadan kalma bir han ile birkaç dükkânın aylıklarını toplamak ve tamirlerini yaptırmaktan başka işi gücü olmı-yan bir şair için bunun biraz erken veya geç olmasında ne fark vardı?

Selim Şevket kabahati bir zaman aruza yüklemiye çalışmıştı. Zaman değişiyor, eşsiz ve ilâhî ahengine rağmen aruz gümlüyordu. Bunu hazin bir realite olarak kabul etmek lâzımdı. Fikretin münakaşa edildiği, Cenap haşmetinde bir heykelin şurasından burasından çatladığı bir zamanda aruz ve Edebiyatı Cedide arsasında temel tutturmıya çalışmak boşuna bir gayret değil miydi? Düşmesini istemeyen zamana ayak uydurmasını bilmeli idi.

Şair bu, düşünce ile minyatürlerin henüz basılmamış olanlarım tiksine tiksine heceye çevirdi. Fakat piyanodan sonra davula başlayıp bunu da başaramadığını gören biri gibi kendini kendine karşı küçük düşürmekten başka bir netice elde edemediğini görünce...

Selim Şevket birkaç aydanberi bazı yeni şeyler düşünüyordu. Sanat sanat içindi; bu muhakkak! Fakat ne çare ki» pratik hayatta bu, kunduracının sırf kendi ayağına göre kunduralar yapmasına benzer bir şeydi. Kendini halka tanıtmak is-tiyen sair aktualiteye dair şiirler yazmalıydı. Bunlarda yüksek bir sanat bulunmasa bile halk tutuyordu. Keyfine karışamazsın ya, halk bu! Meselâ edebî kıymet bakımından hiç iğrabda mahali olmayan biri, meşhur Aksaray yangını üzerine yazılmış bir şiirle birdenbire meşhurlar sırasına girivermişti. Eliza Bine-meciyan, Donanma cemiyeti tiyatrosunda baştanbaşa siyah tüllere sarınarak:

«Aaah ey zulmet içinde sürünen ailejfer «Kahrolun şekli harika bürünen haileler» nakaratını tekrar ederken Yağcı Şefik Bey, yumruklarını göğsüne vurarak ağlıyor, onunla beraber birçok saçlı sakallı adamlardan ayaktaki seyyar fıstıkçılar ve gazozculara varmaya kadar bütün tiyatro hıçkırıyordu. Dünyanın hangi tiyatrosunda hangi yüksek sanat eseri bu kadar gözyaşı akıtmıştı? «Kendi cevvi, kendi eflâkinde kendi tair» olan Fikret bile belki şöhretinin büyük kısmını Balıkesir zelzelesi şiirine borçlu idi. Ellerinde daha iyi bir şey bulunmıyan gazeteler belki yarın yine onun «Verin zavallılara» sim kuşanacaklardı. Fukara tabutla-larına örtülen iğreti bir şal gibi. Şu halde?

Şu halde yapılacak şey sade idi. Enkaz haline gelen talihsiz Sarıpmar için bir şiir yazmak... Hem de halkın kendi sesi demek olan hece veznile. Bunun «Verin zavallılara» nın pabucunu dama attıracağına şüphe var mı? Mademki zelzele bu bedbaht topraktan kıyamete kadar el çekmiyecek bir gök zulmüdür. Şu halde bu şiir istikbalin de şiiri olabilir. Her kasaba sarsılıp yıkıldıkça gözyaşlarıyla tekrar edilecek ve ebetlerle yaşıyacak bir şiir! Ancak bunun şartlan vardır. Acele etmek, lokmayı başka açıkgözlere kaptırmadan akşama kadar şiiri tamamlamak ve ne pahasına olursa olsun yarın sabahki gazetelerin hattâ bir kaçında çıkmasını temin etmek. Hele şairin samimiyeti yalnız lâkırdıda bırakmıyarak, çamsakızı çoban armağanı kabilinden yirmi beş liracık bir yardımda bulunduğu da ayni gazetenin bir köşeciğinde ilân ediliverirse...

Selim Şevket ev halkını sofaya toplıyarak sıkı bir emir verdi:

— Buraya bakın... Ben bugün milletimin derdile meşgulüm. Gelenlere yok denecek. Dırıltı, gürültü edenin belini kı-rarım...tşte bukadar...

VIII. Müderris ve mühendis

Kaymakamın yeni odası o gün akşama kadar geçmiş ol-suncularla dolup dolup boşandı.

Kimler yoktu? Halil Hilmi Efendiye karşı daima biraz ağır alan eşraf, büyük, küçük bütün memurlar ve bütün çarşı esnafı, hacılar, hocalar, dervişler, simsar ve konturatçılar, hükümette işi olan ve kaymakamla yatak başmda tanışmak veya dargın olup da barışmaktan bir fayda umanlar; sonra Çarşamba pazarına inmiş köylüler...

Yaşlı ve hatırlı olanların sıra sıra sandalyelere dizilmelerine karşılık ötekiler sadece karyolanın önünde bir geçit töreni yapıp çıkıyorlardı. Şimdiye kadar ne hiç bir on Temmuz şenliğinde ne başka bir bayramda hükümete böyle bir kalabalık akını olmamıştı. Bir muhasebe kâtibi bu kadar ziyaretçiye kahve dayanmıyacağmı akıl ederek Hurşide iki kova dolu.su koruk şerbeti yaptırmamış olsaydı kaymakam o gün mutlaka iflâs ederdi.

Halil Hilmi Efendi kendini tarnamile vukuata bırakmış, takkesinde altın nazarlığı eksik bir sünnet çocuğu gibi, yatağında oturuyor, yaralarını soranlara gitgide kısalarak bir hekim raporu kuruluğu alan sözlerle cevap veriyor ve etrafında konuşulanları dinliyordu.

On beş yirmi dakikada bir, belli başlı bazı kimselerin kalkıp yerlerine yenilerinin oturması ile başlayan her yeni seansta evvelâ geceki zelzele, konuşuluyordu. Felâket olmasına bunun hakikî bir felâket olduğunda şüphe yoktu. Zarar da herhalde büyüktü. Fakat hâlâ Ömer Beyin merdiveninden başka hiç bir yıkıntıdan bahsedilmediği gibi, bu merdivende kazaya uğrıyanlara da hiç bir yeni yaralı ismi ilâve edilmiyordu. Bir de aşağı mahallede bir kasabın anasının öldüğü muhakkak olarak söyleniyordu. Sonra yavaş yavaş tarihe geçilerek takımı ile yerin dibine batmış bazı eski şehirlere ait korkunç zelzele vakaları anlatılıyor ve keramet hikâyelerinde karar kılınıyordu.

* * *

O günkü ziyaretlerin en ehemmiyetlisi müderris Hacı Fikri Efendininki oldu.

Hoca her mânasile büyük adamdı. Soyunda birçok meşhur ulema, müderrisler, kazaskerler, bir şeyhislâm ve hele bir Ev¬liya vardı ki, yeşil teneke kaplı sandukası, bez parçaları ile dolu parmaklığı ve fenerile Sarıpınar sokaklarından birinin tâ ortasında yanar ve gelip geçen insanlarla arabaları etrafında bir yarım daire çevirmeye mecbur ederdi.

Kendisi vaktile Yıldız sarayında Abdülhamit şehzadelerinin hocası idi. Bir gün bunlardan birini «domuz oğlu domuz» diye azarladığı için gazaba uğramış ve 24 inkılâbına kadar Bağdatta sürgün kalmıştı.

Müderris Hacı Fikri Efendi senelerdenberi İttihatçılara dargındı. Bayram ve donanma günlerinde bile hükümete uğramaz ve medrese dışında kimse ile görüşmezdi. İttihatçılar da ona arasıra kızmakla beraber ufak tefek münasebetsizliklerim hoş gömüye meylederlerdi. Sebebine gelince, Müderris son derece huysuz bir adamdı. Hele ulema sınıfı ile hiç uzlaşamaz-dı. İttihatçıların zayıf bir zamanında 31 Martın bütün kılıç artıkları kafile kafile İtilâf ve Hürriyete geçerlerken, Hoca - sırf onlara inat - kaya gibi yerinde durmuştu. Sonra büyük kabine zamanında da - yine sırf akıntının tersine kürek çekmiş olmak için - olanca aksiliğile İttihatçıları tutmuştu.

Müderrisin bu ziyaretindeki ehemmiyeti gayet iyi takdir eden kaymakam pek keyiflenmişti. Efendi hazretleri arasıra sigara içeceği zaman Halil Hilmi Efendi kibritini yakmak için yatağından uğramağa davranıyor ve Müderrisin buna mâni olmak için yaptığı hareketler üzerine aralarında âdeta kucaklaşmalar, öpüşmeler oluyordu. Hulâsa her şey yolunda gidiyordu ve gidecekti. Fakat aksi bir tesadüf yine her şeyi bir anda altüst etti. Halil Hilmi Efendi, medrese avlusuna taşınan yaralılara talebei ulûmun gösterdiği şefkati methederek müderrisi memnun etmiye çalışırken kapı açılmış, ve belediye mühendisi Deli Kâzım arkasında muallim Ahmet Masum ile içeri girmişti.

Читать дальше
Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Değirmen»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Değirmen» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё не прочитанные произведения.


Решад Нури Гюнтекин: Листопад
Листопад
Решад Нури Гюнтекин
Решад Гюнтекин: Зелёная ночь
Зелёная ночь
Решад Гюнтекин
Решад Нури Гюнтекин: ÇALIKUŞU
ÇALIKUŞU
Решад Нури Гюнтекин
Решад Гюнтекин: Мельница
Мельница
Решад Гюнтекин
Решад Гюнтекин: Ночь огня
Ночь огня
Решад Гюнтекин
Решад Гюнтекин: Птичка певчая
Птичка певчая
Решад Гюнтекин
Отзывы о книге «Değirmen»

Обсуждение, отзывы о книге «Değirmen» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.