Blake Pierce - Öldürme Nedeni

Здесь есть возможность читать онлайн «Blake Pierce - Öldürme Nedeni» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. Жанр: unrecognised, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Öldürme Nedeni: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Öldürme Nedeni»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

İlk bölümden itibaren okuyucuyu etkisi altına alan ve sonuna kadar aynı şekilde devam eden dinamik bir öykü. Midwest Book Review, Diane Donovan (Once Gone ile ilgili yorumu) 1 numaralı en çok satan polisiye kitapların yazarı Blake Pierce’dan yeni bir psikolojik gerilim başyapıtıCinayet masası dedektifi Avery Black büyük sıkıntılar çekmiştir. Bir zamanlar tanınmış bir ceza avukatıyken, muhteşem bir Harvard profesörünün serbest kalmasını sağladıktan sonra onun tekrar cinayet işlemesi üzerine gözden düşer. Kocasını ve kızını kaybeder ve dünyası alt üst olur. Hatalarını telafi etmek isteyen Avery yasaların diğer tarafına yönelir. Yeni mesleğinde yükselerek geçmişte yaptıklarını hatırlayan, ondan her daim nefret edecek olan ve onu küçümseyen meslektaşlarının arasında cinayet masası dedektifliğine terfi eder. Ancak onlar bile Avery’nin parlak zekâsını kabullenmek zorunda kalır. Boston’un göbeğinde herkesi diken üstünde oturtan bir seri katil korku saçmaya ve seçkin üniversitelerden kızları öldürmeye başladığında Avery’ye başvururlar. Bu vaka Avery’nin kendisini kanıtlaması ve en sonunda o çok istediği kefareti bulma şansıdır. Ancak çok geçmeden kendisi kadar zeki ve cesur bir katille karşı karşıya olduğunu anlar. Bu psikolojik kedi ve fare oyununda, kadınlar geride gizemli ipuçları bırakarak öldürülür ve bu cinayetlerin sonucu son derece ağır olabilir. Zamana karşı yaptığı çılgınca yarış, Avery’yi bir dizi şok edici ve beklenmedik olayla karşılaştırır… Her şey Avery’nin bile hayal edemeyeceği bir biçimde tırmanır. Kalpleri gümbür gümbür attıran karanlık bir psikolojik gerilim olan ÖLDÜRME NEDENİ sürükleyici yeni bir serinin ve çok sevilecek yeni bir karakterin başlangıç noktasıdır ve geceleri geç saate kadar sayfaları çevirmenize neden olacaktır. Avery Black serisinin 2. kitabı yakında çıkacaktır. Bir gerilim ve fantezi başyapıtı. Pierce psikolojik bir yanı olan karakterleri geliştirmek açısından muhteşem bir iş başarmış; onları öylesine iyi anlatıyor ki, zihinlerinden geçenleri biliyor, korkularını hissediyor ve başarılı olmaları için tezahürat ediyoruz. Öykü son derece zekice oluşturulmuş ve size kitap boyunca keyif verecek. Beklenmedik olaylarla dolu bu roman sizi son sayfaya dek uyanık tutacak. Books and Movie Reviews, Roberto Mattos (Once Gone ile ilgili yorum)

Öldürme Nedeni — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Öldürme Nedeni», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Avery ona inanmıştı ve çok uzun süredir ilk kez kendisine de inanmaya başlamıştı.

Randall altmışlarının sonlarında, cinayet işlemek için bir nedeni olmayan, dengesiz kişisel inançları kimse tarafından bilinmeyen ve dünyaca tanınmış Harvardlı bir profesördü. Daha da önemlisi, zayıf ve savunmasız gözüken bir tipti ve Avery her zaman güçsüzleri savunmak istemişti.

Onu hapisten kurtardığında, bu olay kariyerinin doruk noktası, en büyük başarısı olmuştu… Ta ki Randall onu bir sahtekâr durumuna düşürerek tekrar kastlı olarak cinayet işlemeye başlayana dek.

Avery’nin bilmek istediği bir tek şey vardı: neden?

Bir keresinde, hücresinde ona ‘Neden bunu yaptın?’ diye sormuştu. ‘Hayatının sonuna dek hapse mahkûm olmak için neden yalan söyleyip beni oyuna getirdin?’

Çünkü kurtulabileceğini biliyordum, demişti Howard.

Kurtulmak, dedi Avery içinden.

Kurtuluş bu mu? diye düşünüp etrafına bakındı. Burada mı? Şu anda mı? Böyle arkadaşım olmadan mı? Ailem olmadan mı? Elimde bir birayla, geçmişteki hatalarımı düzeltebilmek için katillerin peşinden koştuğum yeni bir hayatla mı? Birasından bir yudum alıp başını salladı. Hayır, buna kurtuluş denmezdi. En azından, henüz diyemezdi.

Yine katili düşünmeye başladı.

Zihninde adamın bir resmi oluşmaya başlamıştı: sessiz, yalnız, dikkat çekmek için uğraşan, bitkiler ve cesetler konusunda uzman olan birisi. Bir alkolik veya uyuşturucu bağımlısı olabileceği ihtimallerini bir kenara bıraktı. Adam fazla dikkatliydi. Minivan bir aileye işaret ediyordu, ama adamın davranışları bu aracın bir ailenin sahip olduğu değil, onun kendisinin istediği şey olduğunu gösteriyordu.

Aklından bir sürü düşünce ve imge geçen Avery, terastaki rahat sandalyesinde aniden uyuya kalmadan önce iki bira daha içti.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Avery rüyalarında yine ailesiyle birlikteydi.

Eski kocası kahverengi kısa saçlı ve muhteşem yeşil gözleri olan atletik bir adamdı. Her ikisi de iyi dağcı olduklarından kızları Rose’la birlikte bir dağcılık etkinliğine katılmışlardı; Rose sadece on altı yaşındaydı ve henüz lise üçüncü sınıfta olduğu halde, Brandeis Üniversitesi’ne vaktinden önce kabul edilmişti. Ama rüyada altı yaşındaydı. Şarkılar söylüyor, sık ağaçlarla çevrili bir patikada yürüyorlardı. Siyah kuşlar aniden uçuşup cıyakladı ve ağaçlar bir anda karanlık birer canavara dönüştü. Bıçağı andıran bir el Rose’u göğsünden bıçakladı.

“Hayır!” diye bağırdı Avery.

Bir diğer el Jack’i bıçakladı. Daha sonra da, kocası ve kızı sürüklenerek oradan götürüldü.

“Hayır! Hayır! Hayır!” diye bağırdı.

Canavar eğildi.

Koyu renkli dudaklarıyla kulağına fısıldadı.

Adalet denen bir şey yok.

Avery ısrarla çalan telefona irkilerek uyandı. Üstünde bornozuyla hâlâ terastaydı. Güneş çoktan doğmuştu. Telefonu çalmaya devam etti.

Yanıt verdi.

“Black.”

“Selam, Black!” dedi Ramirez. “Hiç telefonunu açmaz mısın? Aşağıda seni bekliyorum. Toparlan da aşağı gel. Kahve aldım, eskizler de yanımda.”

“Saat kaç?”

“Sekiz buçuk?”

“Beş dakikaya geliyorum,” deyip telefonu kapattı.

Rüyası düşüncelerini ele geçirmeye devam etti. Tembel tembel kalktı ve içeri girdi. Başı zonkluyordu. Üstüne açık mavi renkli bir blucin giydi. Bunun üstüne giydiği beyaz renkli tişörtü de daha düzgün gözüksün diye siyah bir hırkayla tamamladı. Kana kana üç yudum portakal suyu içip kahvaltı niyetine bir granola yedi. Dışarı çıkmadan önce, aynada kendisine baktı. Kılık kıyafeti binlerce dolarlık takımlardan ve kahvaltısı da en iyi restoranlarda her gün yenen kahvaltılardan çok uzaktı. Unut bunları, dedi içinden. Hoş gözükmek için burada değilsin. Kötü adamları hapse tıkacaksın.

Ramirez ona arabada bir bardak kahve uzattı.

“Çok hoş gözüküyorsun, Black,” diye espri yaptı.

Her zamanki gibi, bir kusursuzluk örneğiydi: koyu renkli bir blucin, açık mavi renkli bir gömlek, lacivert bir ceket ve açık kahverengi kemer ve ayakkabılar.

“Bir model olmalısın,” diye homurdandı Avery. “Bir polis memuru değil.”

Ramirez gülümseyince, kusursuz dişleri ortaya çıktı.

“Aslında, bir ara modellik yapmıştım.”

Üstü kapalı geçitten çıkıp kuzeye yöneldi.

“Dün gece hiç uyudun mu?” diye sordu.

“Pek değil. Ya sen?”

“Bir bebek gibi uyudum,” dedi gururla. “Her zaman iyi uyurum. Bu olayların hiçbiri beni etkilemez. Geçip gitmesinden hoşlanırım,” deyip elini salladı.

“Yeni bir haber var mı?”

“İki delikanlı da dün gece evlerindeydi. Connelly sırf kaçmayacaklarından emin olmak için evlerinin oraya birilerini koydu. Ayrıca, dekanla konuşup biraz bilgi aldı ve kampüste bir grup sivil polis ortalığı ayağa kaldırmasın diye bilgi verdi. İki çocuk da temiz. Dekan ikisinin de iyi ailelerden olduğunu söylemiş. Bugün göreceğiz. Henüz yüz tanımayla ilgili olarak Sarah’dan bilgi gelmedi. Bugün öğleden sonra arar diye tahmin ediyorum. Birkaç araba satıcısı da beni arayıp isim ve telefon numaraları verdi. Bir süre bir liste tutup bir şey çıkacak mı diye bakacağım. Sabah gazetesini gördün mü?”

“Hayır.”

Ramirez gazeteyi çıkarıp kucağına koydu. Büyük ve kalın harflerle manşette ‘Harvard’da Cinayet’ yazıyordu. Lederman Parkı’nın bir başka fotoğrafının yanı sıra Harvard kampüsünün daha ufak bir fotoğrafı da vardı. Haberde önceki günün makalesindeki bilgiler tekrarlanmıştı ve Avery’yle Howard Randall’ın mahkeme günlerinden kalan daha ufak bir fotoğraf da eklenmişti. Cindy Jenkins’in ismi verilmişti, ama fotoğrafı yoktu.

“Haberlerde pek bir şey yok demek?” dedi Avery.

“Kurban Harvardlı beyaz bir kız,” dedi Ramirez. “Tabii ki büyük bir olay. Bu beyaz çocukları güvende tutmamız gerek.”

Avery kaşını havaya kaldırdı.

“Bu laf kulağıma biraz ırkçı geldi.”

Ramirez hevesle başını salladı.

“Evet. Sanırım biraz ırkçıyım.”

Güney Boston sokaklarında kıvrılarak ilerlediler ve Longfelllow Köprüsü’nden geçip Cambridge’e vardılar.

“Neden bir polis memuru oldun?” diye sordu Avery.

“Bir polis memuru olmaya bayılıyorum. Babam ve büyükbabam da birer polis memuruydu, şimdi ben de öyleyim. Üniversiteye gittim, işi havada kaptım. Bunun neresi sevilmez ki? Bir tabanca taşıyorum ve bir rozet takıyorum. Kısa bir süre önce kendime bir tekne aldım. Körfeze çıkıp dinleniyorum, balık tutuyorum, sonra geri dönüp katilleri yakalıyorum. Tanrı’ya hizmet ediyorum.”

“Dindar mısın?”

“Yok canım,” dedi Ramirez. “Sadece batıl inançlarım var. Tanrı varsa, onun tarafında olduğumu bilmesini istiyorum, anlarsın ya?”

Hayır, dedi Avery içinden. Anlamıyorum.

Babası kötü alışkanlıkları olan birisiydi. Annesi ise büyük bir inançla kiliseye gider ve Tanrı’ya dua ederdi. Tanıdığı en fanatik kişilerden biriydi.

Rüyasındaki sesi hatırladı.

Adalet diye bir şey yok.

Yanılıyorsun, dedi Avery içinden. Olduğunu kanıtlayacağım.

* * *

Çoğu Harvard son sınıf öğrencisi, kampüs dışında okula ait olan özel konutlarda yaşıyordu. George Fine da onlardan biriydi.

Peabody Terrace denen yer Akron Sokağı yakınlarında, Charles Nehri sırasında büyük bir gökdelendi. Beyaz renkli ve yirmi dört katlı binaya, oldukça geniş bir açık veranda, bakımlı bahçeler ve daha yüksek katlara yerleştirilen şanslı öğrenciler için muhteşem bir nehir manzarası da dâhildi. George şanslı olanlardandı.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Öldürme Nedeni»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Öldürme Nedeni» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Blake Pierce - Dokonalý blok
Blake Pierce
Blake Pierce - Wenn Sie Sähe
Blake Pierce
Blake Pierce - Der Perfekte Block
Blake Pierce
Blake Pierce - Gesicht des Zorns
Blake Pierce
Blake Pierce - Left To Run
Blake Pierce
Blake Pierce - Grannen
Blake Pierce
Blake Pierce - Si Ella Se Ocultara
Blake Pierce
Blake Pierce - Banido
Blake Pierce
Blake Pierce - Öldürmeden Önce
Blake Pierce
Blake Pierce - Cause to Run
Blake Pierce
Отзывы о книге «Öldürme Nedeni»

Обсуждение, отзывы о книге «Öldürme Nedeni» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x