Morgan Rice - Cesurun Gecesi

Здесь есть возможность читать онлайн «Morgan Rice - Cesurun Gecesi» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. ISBN: , Жанр: foreign_fantasy, Героическая фантастика, fantasy_fight, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Cesurun Gecesi: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Cesurun Gecesi»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Morgan Rice’ın önceki romanlarının hayranları ve Christopher Paolini’nin The Inheritance Cycle (Miras) serisi gibi işlerin hayranlarını memnun edecek macera dolu bir fantezi… Genç Yetişkin Edebiyatının hayranları Rice’ın bu son kitabını çok sevecek ve daha fazlası için yalvaracaktır. The Wanderer, A Literary Journal (Ejderhaların Yükselişi ile ilgili olarak) CESURUN GECESİ’nde, Marda’dan kaçıp Hakikat Asası’yla birlikte Escalon’a dönmenin bir yolunu bulmak zorundadır. Eğer başarabilirse, onu, Ra’nın orduları, bir trol ulusu ve bir ejderha sürüsünün karşılayacağı, hayatının en destansı savaşı beklemektedir. Güçleri ve silah yeteri kadar güçlüyse, annesi ona, kaderinin sırları ve doğumu hakkındaki tüm gerçekleri açıklamak üzere onu bekleyecektir. Duncan tek ve son kez Ra’nın ordularına karşı destansı bir direniş göstermek zorundadır. Fakat Duncan hayatının en büyük savaşı ve son direniş için Şeytan Deresi’ne doğru ilerlerken, Ra’nın ona hazırladığı tuzaktan habersizdir. Ölüm Körfezi’nde Merk ve Kral Tarnis’in kızı ejderhalarla savaşmak için Alec ve Kayıp Adalar halkıyla güçlerini birleştirecektir. Duncan’ı bulmalı ve Escalon’u kurtarmak için birlik olmalıdırlar. Fakat Vesuvius tekrar ortaya çıkmıştır ve onları bekleyen tehlikeden haberleri yoktur. Krallar ve Büyücüler’in destansı finali, en dramatik çatışmalar, silahlar ve büyü sizi, yürek parçalayıcı bir trajedi ve ilham verici bir yeniden doğuşla dolu, nefes kesici ve beklenmedik bir sona götürecek. Güçlü atmosferi ve komplike karakterleriyle GÖLGELER DİYARI, şövalyeler ve savaşçılar, krallar ve lortlar, onur ve mertlik, büyü, kader, canavarlar ve ejderhaların sürükleyici bir efsanesi. Bu bir aşk ve kırık kalpler, aldatma, ihtiras ve ihanet hikâyesi. Bizi, sonsuza kadar bizimle yaşayacak bir dünyaya davet eden, her yaştan ve her cinsiyetten okuyucuları tatmin edebilecek, üst kalite bir fantezi. KRALLAR VE BÜYÜCÜLER serisinin 5. Kitabı yakında yayında olacak. Felsefe Yüzüğü serisinden sonra yaşamak için bir neden kalmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Morgan Rice bir başka harika fantezi serisinin sözünü veriyor ve bizi troller, ejderhalar, yiğitlik, onur, cesaret, sihir ve kaderimize inancın bir fantezisine daldırıyor. Morgan bir kez daha her sayfada onlar için tezahürat yapmamızı sağlayan güçlü bir karakter seti oluşturmayı başarmış… İyi yazılmış fantastik edebiyat seven herkesin kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ederiz. Books and Movie Reviews, Roberto Mattos (Ejderhaların Yükselişi ile ilgili olarak)

Cesurun Gecesi — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Cesurun Gecesi», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Duncan içinde bir kararlılık hissetti.

“Ra’yı anlıyorum” dedi. “Yıkımımızı görmek için can atıyor. Topyekûn bir zafer için yanıp tutuşuyor. Hareketimiz aşırı gururunu tetikleyecektir ve bu yüzden de tüm ordusunu peşimizden gönderecektir.”

Kavos başını salladı.

“Onları vadiye çekecek adamlar” dedi “açıkta kalacak. Tünellere zamanında dönebilmek neredeyse imkânsız olacaktır. O adamlar büyük ihtimalle kapana kısılıp ölecektir.”

Duncan ağırbaşlı bir şekilde başıyla onayladı.

“İşte bu yüzden de o adamları ben komuta edeceğim” dedi.

Adamların hepsi saygı dolu bir ifadeyle kendisine baktı. Sakallarını sıvazlarlarken, hepsinin yüzlerinde endişe ve şüphe okunuyordu, bu planın ne kadar riskli olduğunun farkındalardı.

“Belki işe yarayabilir” dedi Kavos. “Belki Pandesia kuvvetlerini üstümüze çekebilir ve hatta belki onları köşeye kıstırabiliriz. Fakat yine de Ra tüm adamlarını göndermeyecektir. Burada konuşlanmış olanlar onun yalnızca güney kuvvetleri. Topraklarımızda yayılmış durumda başka askerleri de var. Kuzeyi savunan güçlü kuzey ordusu var. Bu destansı çarpışmayı kazansak bile savaşı kazanamayız. Adamları hala Escalon’u ellerinde tutmaya devam eder.”

Duncan da aynı şeyleri düşünerek başıyla onayladı.

“Bu yüzden güçlerimizi bölmemiz gerekiyor” dedi. “Yarımız Vadi’ye giderken, diğer yarımız kuzeye sürecek ve Ra’nın kuzey ordusuna saldıracak. Orduya sen komuta edeceksin.”

Kavos şaşırmış bir şekilde ona baktı.

“Eğer Escalon’u kurtaracaksak, hepsini tek seferde yapmamız gerekiyor” diye ekledi Duncan. “Sen kuzeydeki çatışmayı yöneteceksin. Onları anavatanına, Kos’a götür. Çatışmayı dağlara taşı. Orada kimse senin kadar iyi savaşamaz.”

Kavos başıyla onayladı, fikri beğendiği belli oluyordu.

“Ya sen Duncan?” diye sordu endişeli bir ses tonuyla. “Bizim kuzeyde kazanma şansımız ne kadar zayıfsa, sizin Vadi’de kazanma şansınız çok daha beter.”

Duncan başıyla onayladı ve gülümsedi. Kavos’un omzunu kavradı.

“İhtişam için daha çok şansımız var öyleyse” dedi.

Kavos hayranlık içinde gülümsedi.

“Peki ya Pandesia donanması?” diye araya girdi Seavig, öne çıkarak. “Şimdi bile Ur limanı ellerinde. Denizlerimiz onların elindeyken Escalon kurtarılamaz.”

Duncan bir elini dostunun omzuna koyarak başıyla onayladı.

“İşte bu nedenle sen de adamlarını alıp kıyıya gideceksin” dedi Duncan. “Gizli filomuzu kullan ve gece kuzeye, Acılar’a kadar git. Ur’a gir ve yeterince kurnazlıkla belki onları yenebilirsin.”

Seavig sakallarını sıvazlayarak bakarken gözleri haylazlık ve meydan okuma ile parlıyordu.

“Binlerce gemiye karşı sadece bir düzine kadar gemimiz olacağının farkındasındır” dedi.

Duncan başıyla onayladı ve Seavig gülümsedi.

“Seni sevmemin bir nedeni olduğunu biliyordum” dedi Seavig.

Seavig atına atlarken, adamları da onu takip etti ve tek bir söz daha etmeden harekete geçip adamlarını alıp çöle, denize ulaşmak için batıya doğru yönetmeye başladı.

Kavos öne çıktı, Duncan’ın omzunu kavradı ve gözlerinin içine baktı.

“Hepimizin Escalon için öleceğini biliyordum” dedi. “Yalnızca, bu kadar görkemli bir şekilde öleceğimizi bilmiyordum. Bu, atalarımıza layık bir ölüm olacak. Bunun için sana teşekkür ederim Duncan. Bize muhteşem bir hediye verdin.”

“Ve ben de sana” dedi Duncan.

Kavos dönüp başıyla adamlarına işaret verdi ve tek bir söz daha etmeden hepsi atlarına binip, kuzeye, Kos’a doğru at sürmek üzere harekete geçti. Hepsi istekli naralar atarak at sürüyor, giderlerken dev bir toz bulutu oluşturuyorlardı.

Arkalarında Duncan, kendisinden komut bekleyen birkaç yüz adamıyla tek başına kalmıştı. Dönüp adamlarına baktı.

“Leifall yaklaşıyor” dedi, ufukta onların gelişini izlerken. “Onlar vardığında, hep birlikte Vadi’ye doğru yola çıkacağız.”

Duncan atına binmek üzere ilerlerken, aniden bir ses havayı yardı:

“Komutanım!”

Duncan diğer tarafa döndü ve gördüğü şeyle şoke oldu. Doğudan yalnız başına bir figür yaklaşıyor, çölün üzerinden onlara doğru yürüyordu. Duncan yaklaşan kızı izlerken kalp atışları hızlanmıştı. Bu mümkün olamazdı.

Kız yaklaşırken adamları ona yol açtı. Duncan’ın kalbi bir an duracak gibi oldu ve gözlerinin yavaşça keyif gözyaşlarıyla dolduğunu hissetti. Buna inanmakta zorlanıyordu. Karşıdan, çölden bir anda belirmiş gibi gelen, kızıydı.

Kyra.

Kyra tek başına onlara doğru yürürken, yüzünde bir gülümsemeyle doğrudan Duncan’a yönelmişti. Duncan afallamıştı. Kyra oraya nasıl gelmişti? Orada ne arıyordu? Neden yalnızdı? Tüm yolu yürümüş müydü? Andor neredeydi? Ejderhası neredeydi?

Hiçbiri mantıklı gelmiyordu.

Fakat yine kızı kanlı canlı olarak geri dönmüştü. Kızını görünce ruhunun onarıldığını hissetmişti. Sadece bir anlığına bile olsa dünyada her şey yolunda gibi hissetmişti.

“Kyra” dedi heyecanla ona yaklaşarak.

Duncan kızına bir an önce sarılmak için kollarını açıp gülümseyerek yürürken adamları ona yol veriyordu. Kyra da gülümsüyordu ve babasına doğru yürürken kollarını açmıştı. Kızının hayatta olduğunu bilmek yaşadığı her şeye değerdi.

Duncan son birkaç adımı atarken kızını kucaklamak için çok heyecanlıydı ve Kyra yaklaşıp ona sarıldığında kollarını onun etrafına doladı.

“Kyra” dedi gözyaşları içinde. “Hayattasın. Bana geri geldin.”

Gözlerinden yaşların süzüldüğünü hissedebiliyordu, bunlar mutluluk ve rahatlamanın gözyaşlarıydı.

Fakat kızına sarıldığı sırada, kızı tuhaf bir şekilde hala sessizdi.

Yavaş yavaş Duncan bir şeylerin yanlış olduğunu anlamaya başladı. Ne olduğunu anlamasından hemen önce dünyası göz karartıcı bir acıyla doldu.

Duncan yutkunurken nefes almakta zorlanıyordu. Nefesinin kesildiğini hissettiği sırada mutluluk gözyaşları bir anda acı gözyaşlarına döndü. Neler olduğunu tam olarak idrak edemiyordu; sevgi dolu bir sarılma yerine, göğüs kafesinden içeri giren soğuk bir çelik hissediyordu. Midesine doğru yayılan bir sıcaklık hissetti, uyuştuğunu, nefes alamadığını ve düşünemediğini fark etti. Acı fazla göz karartıcı, fazla yakıcı, fazla beklenmedikti. Başını eğdi ve kalbine saplanmış bir hançer görünce şoke oldu.

Kyra’ya döndü, gözlerinin içine baktı. Hissettiği acıdan daha beter olan şey kızının ihanetiydi. Ölmek onu rahatsız etmiyordu. Fakat kızının ellerinde ölmek onu parçalıyordu.

Dünyanın etrafında dönmeye başladığını hissettiği sırada Duncan afallamış şekilde gözlerini kırptı, dünyada en çok sevdiği kişinin neden ona ihanet etmiş olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Fakat Kyra yalnızca gülümsüyor, hiçbir pişmanlık belirtisi göstermiyordu.

“Merhaba, baba” dedi. “Seni tekrar görmek çok güzel.”

BÖLÜM İKİ

Alec ejderhanın ağzında durmuş, titreyen elleriyle Bitmemiş Kılıç’ı sıkıca tutarken başı dönüyor, ejderhanın kanı bir şelale gibi üstüne boşalıyordu. Ejderhanın, her biri kendi boyundaki jilet keskinliğindeki dişlerinin arasından dışarıya baktı ve ejderha okyanusa doğru düşüşe geçerken kendini hazırladı. Ölüm Körfezi’nin buz gibi suları onu karşılamak üzere içeri dolarken midesinin ağzına geldiğini hissetti. Çarpma onu öldürmese bile ejderhanın ağırlığı altında ezilerek öleceğinin farkındaydı.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Cesurun Gecesi»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Cesurun Gecesi» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Отзывы о книге «Cesurun Gecesi»

Обсуждение, отзывы о книге «Cesurun Gecesi» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x