• Пожаловаться

Agatha Christie: 16.50 Treni

Здесь есть возможность читать онлайн «Agatha Christie: 16.50 Treni» весь текст электронной книги совершенно бесплатно (целиком полную версию). В некоторых случаях присутствует краткое содержание. Город: İstanbul, год выпуска: 2004, ISBN: 978-975-21-0467-9, издательство: Altın Kitaplar, категория: Классический детектив / на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале. Библиотека «Либ Кат» — LibCat.ru создана для любителей полистать хорошую книжку и предлагает широкий выбор жанров:

любовные романы фантастика и фэнтези приключения детективы и триллеры эротика документальные научные юмористические анекдоты о бизнесе проза детские сказки о религиии новинки православные старинные про компьютеры программирование на английском домоводство поэзия

Выбрав категорию по душе Вы сможете найти действительно стоящие книги и насладиться погружением в мир воображения, прочувствовать переживания героев или узнать для себя что-то новое, совершить внутреннее открытие. Подробная информация для ознакомления по текущему запросу представлена ниже:

Agatha Christie 16.50 Treni

16.50 Treni: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «16.50 Treni»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

Sıradan bir günde, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır. Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır. Ve tüm bunların tek tanığı bir kadındır. Elspeth çaresizlik içinde baktığı vagonun penceresinden bir adamın bir kadının boğazını hunharca sıktığını görür. Zavallı kadının bir süre sonra cansız bedeni yere yığılır ve o anda tren hareket eder. Bu düğümü çözebilecek tek kişi Jane Marple’dan başkası değildir. Ve belki de Elspeth’e inanacak tek kişi… Çünkü ortada ne şüpheli, ne başka tanık, ne de ceset vardır.

Agatha Christie: другие книги автора


Кто написал 16.50 Treni? Узнайте фамилию, как зовут автора книги и список всех его произведений по сериям.

16.50 Treni — читать онлайн бесплатно полную книгу (весь текст) целиком

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «16.50 Treni», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Evet, trenin birden viraja girmesi ve yavaşlaması kişinin dengesini bozabiliyor ve aynı kişinin pencereye çarpmasıyla stor yukarı doğru açılabiliyordu. Dışarıya baktı. Hava Bayan McGillicuddy’nin yolculuk ettiği akşamdan daha aydınlıktı… henüz karanlık çökmeye başlamıştı, ama yine de dışarıda pek bir şey görünmüyordu. Çevreyi iyice incelemek için gündüz yolculuk etmesi gerekiyordu.

Ertesi gün sabah erkenden kalkan trenle Londra’ya gitti. Bu yolculuğu ev ihtiyaçlarını karşılama gerekçesiyle yaptığını açıklamak için dört adet keten yastık kılıfı satın aldı (Gerçi bunlara ödediği paraya biraz dövündü ama…) ve bu kez Paddington’dan 12.15’te kalkan trene bindi. Birinci sınıf vagonda yine yalnızdı. Bunun nedeni yüksek vergiler olmalı, diye düşündü Miss Marple. İş yolculuğuna çıkmış işadamları dışında kimse birinci sınıfın fiyatını karşılayamıyor. Sanırım onlar da bunu sonradan gider olarak vergiden düşüyorlar.

Trenin Brackhampton’a planlanan varışından on beş dakika önce Miss Marple Leonard’ın verdiği haritayı açarak, çevreyi incelemeye başladı. Haritayı önceden çok dikkatli bir şekilde incelemiş olduğu için, haritada trenin geniş viraja girerek yavaşlayacağı noktayı önceden not aldığı istasyonunu geçer geçmez saptadı. Bu çok geniş ve uzun bir virajdı. Miss Marple pencereye yapışarak, virajın altındaki dik yamacı seyretti. (Tren virajı oldukça yüksek bir demiryolu viyadüküyle geçiyordu.) Tren Brackhampton’a girene dek Miss Marple bir dışarı bir haritaya bakıp durdu.

Aynı günün akşamı Miss Marple; Miss Florence Hill, 4-Madison Road, Brackhampton adresine bir mektup yazarak gönderdi… Ertesi sabah ise ilçe kütüphanesine giderek, Brackhampton telefon rehberinde ve bölge gazetesinde incelemeler yaptı ve ilçenin tarihi hakkında bilgi edindi.

Daha yeni ve olgunlaştıramadığı fikrini destekleyecek bir kanıt bulamamıştı. Ama aklına gelen düşünce olmayacak şey değildi. Ne var ki şimdilik bu konunun daha fazla üzerine gitmek istemiyordu.

İleriye doğru atılacak adım çok fazla çaba gerektiriyordu… çok yoğun bir çalışma gereğiydi bu… bedensel olarak altından kalkamayacağı bir iş! Teorisini kesin olarak kanıtlamak ya da yalanlamak için bu noktada dışarıdan yardım alması şarttı. Peki ama… kimden? Miss Marple aklından birçok isim ve olasılık geçirdi ama hepsinden sinirli bir baş sallamayla vazgeçti. Zekalarına güvenebileceği herkesin yapacak çok fazla işi vardı. Hepsinin mesleki olarak çok önemli ve yoğun işleri olmasının yanında boş zamanları da genellikle çok önceden planlıydı. Zamanı olan ancak yeterince zeki olmayanların ise yardımcı olamayacaklarını düşünüyordu Miss Marple…

Alnı sıkıntı ve sinirden kırışmıştı.

Birden alnı düzleşti, yüzü sevinçle aydınlandı ve bağırdı.

“Tabi ya! Lucy Eyelesbarrow!”

Bölüm 4

Lucy Eyelesbarrow adı birçok çevreler için çoktandır tanınan bir isimdi.

Lucy Eyelesbarrow otuz iki yaşındaydı. Oxford’da matematik eğitimi almış ve yüksek dereceyle mezun olmuştu. Olağanüstü bir zekası olduğu düşünülüyor, üniversitede kalıp akademik kariyer yapacağı bekleniyordu.

Ancak Lucy Eyelesbarrow tahsil yaşamındaki başarılarının yanında oldukça sağlam bir insani içgüdüye sahipti. Yüksek dereceli akademik unvanın bile getirisinin pek fazla olamayacağının bilincindeydi. Öğretmek hevesi yoktu ama kendi zekasıyla ölçüşemeyecek zekadaki kişilerle ilişki kurmaktan hoşlanıyordu. Kısacası insanlarla bir arada olmaktan, her tür insandan, ama her zaman farklı insanlardan hoşlanıyordu. Aslına bakılırsa parayı da seviyordu. Paraya ulaşmak için de bulunmayanı sunmak gerektiğinin bilincindeydi.

Lucy Eyelesbarrow çok kısa sürede içinde yokluğu çok çekilen bir konuyu keşfetti. Bu özellikle aranan ancak çok ender bulunan eğitimli ev hizmetçisiydi. Arkadaşlarının ve eski okul arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında Lucy Eyelesbarrow ev hizmetçisi olmayı yeğledi.

Ve beklediği başarıyı da çok kısa sürede sağladı. Birkaç yıllık bir çalışma süresi sonunda İngiliz adalarının her tarafına ünü yayılmıştı bile. Kadınların mutluluk içinde eşlerine şöyle demeleri hiç de ender bir olay değildi. “Her şey yolunda. Seninle Birleşik Devletlere gelebilirim. Lucy Eyelesbarrow’u ayarlamayı başardım.” Lucy Eyelesbarrow’un özelliği bir eve girdiği andan itibaren tüm sıkıntıların, zorlukların ve ağır işlerin kolaylıkla hal olmasıydı. Lucy Eyelesbarrow her şeyi yapar, her şeyi görür, her şeyi ayarlardı. Her alanda inanılmayacak kadar yetenekliydi. Yaşlı ebeveynlere özenle bakıyor, çocukların bakımını ve eğitimini yükleniyor, hasta bakımı yapabiliyor, çok iyi yemek pişiriyor, eğer varsa eski, geleneksel uşak takımıyla çok iyi anlaşıyor (ki genellikle pek olmuyorlardı), zor insanlarla geçinmeyi başarıyor, alkolikleri sakinleştirebiliyor ve köpeklerle de mükemmel anlaşabiliyordu. En iyisi de hiçbir şeyi yapmaktan çekinmemesiydi. Mutfağın yerlerini siliyor, bahçeyi kazıyor, köpek pisliği temizliyor ve kömür taşıyordu.

Ancak hiçbir yerde uzun süre kalmamayı kendine bir kural haline getirmişti. Genellikle bir yerde on dört gün kalmayı benimsemişti; çok istisna durumlarda bu süre bir ay kadar uzayabiliyordu. Bu on dört gün için dünyanın parasını ödemeniz gerekiyordu. Ancak bu on dört gün boyunca kendinizi cennette yaşıyor hissediyordunuz. Rahatça istediğinizi yapabiliyor, yolculuğa çıkabiliyor, ayağınızı uzatıp dinlenebiliyor, yaşamın keyfini çıkarıyor, bu arada ev cephesinde her şeyin Lucy Eyelesbarrow’un yetenekli ellerine teslim edilmiş olması nedeniyle yolunda gittiğinin güvenini duyuyordunuz.

Doğal olarak da onun hizmetlerine talep inanılmayacak kadar çoktu. Eğer isteseydi önümüzdeki üç yılın her günü için iş sözleşmesi yapması işten bile değildi. Sürekli kalması için olağanüstü meblağlar öneriliyordu. Ancak Lucy için sürekli bir iş düşünülemeyecek bir şeydi; bunun dışında altı aydan uzun bir süre için asla bir bulantıya girmiyordu. Bu arada, müşterilerinin ısrarlı talepleri arasında kendisi için daima birkaç günlük kısa, lüks tatillere zaman ayırıyordu. (Hemen hiçbir masrafı olmadığı gibi çok yüksek ücretler karşılığında çalışıp kazandığı paraları biriktiriyordu.) Ayrıca bu tatil sürelerinden karakteri gereği hoşlandığı ya da “insanları sevdiği için” geri çeviremediği için çok kısa süreli iş önerilerini kabul etmekte de yararlanıyordu. Hizmetlerine talep gösteren müşteri çevresinin genişliği nedeniyle dilediğince seçici davranabilme ve kişisel eğilimlerini dikkate alabilme olanağına sahipti. Lucy Eyelesbarrow’un hizmetlerine ulaşmanın karşılığı asla yalnızca para değildi. Lucy seçme özgürlüğüne sahipti ve bunu da kullanıyordu. Yaşamından mutluluk duyuyor ve bu yaşantıyı sürekli bir eğlence kaynağı olarak görüyordu.

Lucy Eyelesbarrow Miss Marple’ın mektubunu tekrar tekrar okudu. Miss Marple ile iki yıl kadar önce tanışmıştı; o sıralar roman yazan Raymond West’in zatürre olan yaşlı teyzesine bakmak için anlaşmıştı. Lucy bu görevi kabul ederek St. Mary Mead’a gitmişti. Miss Marple’ı çok sevmişti. Miss Marple de aynı şekilde onu; yatak odasının penceresinden dışarı göz atıp, Lucy Eyelesbarrow’un bahçedeki bitkileri özenle temizlemesini görünce huzur içinde başını yeniden yastığına yaslıyor, Lucy’nin pişirip getirdiği lezzetli yemekleri yiyor, kıdemli, ihtiyar, müşkülpesent hizmetçisinin onunla ilgili yorumlarını şaşkınlık ve mutlulukla dinliyordu. “Miss Eyelesbarrow’a daha önce hiç görmediği bir örgü deseni öğrettim. Hemen başardı, inanılmaz bir kişi!” O arada Miss Marple’ın hızla iyileşmesi doktoru bile şaşırtmıştı.

Читать дальше
Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «16.50 Treni»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «16.50 Treni» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё не прочитанные произведения.


Agatha Christie: Dreizehn bei Tisch
Dreizehn bei Tisch
Agatha Christie
Agatha Christie: Der Blaue Express
Der Blaue Express
Agatha Christie
Robert Silverberg: Algo salvaje anda suelto
Algo salvaje anda suelto
Robert Silverberg
Agatha Christie: 4.50 från Paddington
4.50 från Paddington
Agatha Christie
Отзывы о книге «16.50 Treni»

Обсуждение, отзывы о книге «16.50 Treni» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.