Aldivan Teixeira Torres - Karşıt Güçler

Здесь есть возможность читать онлайн «Aldivan Teixeira Torres - Karşıt Güçler» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях можно слушать аудио, скачать через торрент в формате fb2 и присутствует краткое содержание. ISBN: , Жанр: Детские приключения, Детская проза, на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале библиотеки ЛибКат.

Karşıt Güçler: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Karşıt Güçler»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

“Karşıt güçler” kendini, her birimizin içinde var olan büyük ikiliğin üstesinden gelecek bir alternatif olarak sunuyor. Hayatta kaç kez iki alternatifinin de olumlu ve olumsuz sonuçlara sahip olduğu ve bunlardan birisini seçme eyleminin gerçek bir şehitliğe dönüştüğü durumlarla yüzleştik. Hangisinin takip edilecek doğru yol olduğu ve bu seçimin sonuçları hakkında iyice düşünüp taşınmalıyız.

Karşıt Güçler — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Karşıt Güçler», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

İnatçı olduğunu görünce onun için üzülerek vazgeçtim. İnsanlar bazen nasıl bu kadar küçülebiliyorlar? İnsan yalnızca doğru ve eşitlikçi idealler için savaştığında değerli oluyor. Yolu yürürken aklıma bunun yanlış bir sınav veya diğerlerinin ihmali yüzünden mi olduğunu düşünerek yanıldığım zamanlar geldi. Bu beni mutsuz ediyor. Hepsinin üstünde, ailem tamamen hayalimin karşısında ve bana inançları yok. Bu canımı yakıyor. Bir gün mantıklı düşünüp hayallerin gerçek olabileceğini görecekler. O gün, her şey söylenip yapıldıktan sonra zafer şarkımı söyleyeceğim ve yaratıcıyı onurlandıracağım. Bana her şeyi verdi ve yalnızca yeteneklerimi paylaşmamı istedi, çünkü İncil’in söylediği gibi bir ışık yakıp onu masanın altına koymayın. Onu herkesin benimseyip aydınlanması için yukarı koyun. Yol kayboluyor ve aniden inşa etmek için çok ter döktüğüm kulübeyi görüyorum. Uyumam gerekiyor çünkü yarın bir bakla gün ve kendim ve dünya için plânlarım var. İyi geceler okuyucular. Sıradaki bölüme kadar…

Sarsıntı

Yeni bir gün başlıyor. Aydınlık beliriyor, sabah meltemi saçlarımı okşuyor, kuşlar ve böcekler kutlama yapıyor ve bitkiler yeniden doğmuş gibi görünüyor. Bu, her gün oluyor. Gözlerimi ovuşturup yüzümü yıkıyor, dişlerimi fırçalayıp banyo yapıyorum. Bu benim kahvaltıdan önceki rutinim. Orman ne avantaj ne de seçenek sunuyor. Buna alışık değilim. Annem beni kahvemi bana getirecek kadar şımarttı. Kahvaltımı sessizce yapıyorum ama zihnimde bir ağırlık var. Üçüncü ve son görev ne olacak? Bana mağarada ne olacak? Cevabı olmayan çok fazla soru var, bu başımı döndürüyor. Sabah ve sabahla beraber heyecanlarım, korkularım, ürpertilerim de ilerliyor. Ben artık kimim? Belli ki aynı değilim. Ne olduğunu bile bilmediğim bir kaderi aramak için kutsal bir dağa tırmandım. Koruyucuya rastladım ve yeni değerlerle daha önce varlığını hayal ettiğimden bile büyük bir dünyayı keşfettim. İki görevi tamamladım ve şimdi sadece üçüncüsüyle karşılaşmam gerek. Uzak ve bilinmeyen ürpertici bir üçüncü görev. Kulübenin etrafındaki yapraklar her zamankinden yavaş hareket ediyor. Doğayı ve işaretlerini anlamaya başladım. Birisi yaklaşıyor.

—Merhaba! Orada mısın?

Sıçradım, bakışlarımın yönünü değiştirdim ve koruyucunun gizemli figürüne baktım. Daha mutlu ve görünen yaşına göre hoş duruyor.

—Gördüğün gibi buradayım. Bana ne haberler getirdin?

—Bildiğin gibi, bugün üçüncü ve son görevini ilan etmeye geldim. Bu, burada, dağdaki yedinci gününde gerçekleşecek, çünkü bu bir ölümlünün burada kalabileceği en uzun süre. Bu basit ve şundan oluşuyor: aynı gün kulübenden ayrılırken yolda karşılaştığın ilk insan veya hayvanı öldür. Yoksa sana en derin arzularını bahşedecek olan mağaraya giremeyeceksin. Ne dersin? Kolay değil mi?

—Nasıl yani? Öldürmek mi? Bir katil gibi mi duruyorum?

—Bu mağaraya girebilmenin tek yolu. Kendini hazırla, çünkü yalnızca iki gün kaldı ve…

Richter ölçeğine göre 3.7 büyüklüğünde bir deprem dağın zirvesini sallıyor. Sarsıntı başımı döndürüyor ve sanırım bayılacağım. Akla daha fazla düşünce geliyor. Gücümün tükendiğini hissediyorum ve ellerimle ayaklarımı zorla bağlayan kelepçeler hissediyorum. Bir ışık parlamasında kendimi, efendilerin yönettiği tarlalarda çalışan bir köle olarak buluyorum. Zincirleri ve kanları görüyor, arkadaşlarımın çığlıklarını duyuyorum. Zenginlik, gurur ve sömürgecilerin kahpeliğini görüyorum. Aynı zamanda ezilenler için kopan özgürlük ve adalet çığlığını da görüyorum. Ah, dünya nasıl da adaletsiz! Bazıları kazanırken diğerleri çürümeye terk edilmiş, unutulmuş. Kelepçeler kırılıyor. Bir parça özgürüm. Hâlâ ayrımcılığa uğramışım, nefret ediliyorum ve mazlumum. Bana “zenci” diyen beyaz adamlardaki şeytanı hâlâ görüyorum. Hâlâ ikinci sınıf hissediyorum. Feryat çığlıklarını yine duyuyorum ama ses şimdi net, keskin ve tanıdık. Feryat kayboluyor ve yavaş yavaş bilincimi geri kazanıyorum. Birisi beni kaldırıyor. Hâlâ biraz sersem, haykırıyorum:

—Ne oldu?

Gözyaşları içindeki koruyucu bir cevap bulamıyormuş gibi görünüyor.

—Oğlum, mağara az önce başka bir ruhu yok etti. Lütfen üçüncü görevi kazan ve bu lâneti yen. Evren senin başarın için bir araya geldi.

—Nasıl kazanacağımı bilmiyorum. Yalnızca yaratıcının ışığı düşünce ve hareketlerimi aydınlatabilir. Seni temin ederim: hayallerimden kolayca vazgeçmeyeceğim.

—Sana ve ulaştığın eğitime inanıyorum. İyi şanslar Tanrı’nın Çocuğu! Yakında görüşürüz!

Tuhaf kadın böyle söyleyerek ayrıldı ve bir dumanın içinde kayboldu. Artık yalnızdım ve son görev için hazırlanmam lâzımdı.

Son Görevden Bir Gün Önce

Dağa çıkmamın üzerinden altı gün geçti. Bütün bu görev ve deneyim süresi beni çok olgunlaştırdı. Doğayı, kendimi ve diğerlerini daha kolay anlayabiliyorum. Doğa kendi ritminde gidiyor ve insanların gösterişlerine karşı duruyor. Ormanları ağaçsızlaştırıyoruz, suları kirletiyoruz ve atmosfere gaz salınımına neden oluyoruz. Bundan ne elden ediyoruz? Bizim için gerçekten önemli olan ne, para mı yoksa hayatta kalmak mı? Sonuçlar ortada; küresel ısınma, bitki ve hayvan çeşitliliğinin azalması ve doğal afetler. İnsan bütün bunların kendi hatası olduğunu görmüyor mu? Hâlâ zaman var. Hayat için zaman var. Kendinize düşeni yapın: Su ve enerji tasarrufu yapın, atıkları geri dönüştürün, çevreyi kirletmeyin. Hükümetinizden çevre sorunlarıyla ilgilenmesini isteyin. Bu kendimiz ve dünya için yapabileceğimiz en küçük şey. Benim serüvenime dönelim, dağın tepesine bir kez çıktım mı istek ve sınırlarımı daha iyi anladım. Hayallerin yalnızca asil ve doğru olduğu sürece mümkün olduğunu anladım. Mağara âdil ve üçüncü görevi kazanırsam hayalimi gerçekleştirecek. Birinci ve ikinci görevleri kazandığımda diğerlerinin dileklerini daha iyi anlamaya başladım. İnsanların çoğu zenginlik, toplumsal saygınlık ve yüksek yönetim mevkileri istiyor. Hayatta en iyi şeyin ne olduğunu artık görmüyorlar: Mesleki başarı, sevgi ve mutluluk. İnsanı gerçekten özel yapan çalışmalarında parlayan nitelikleridir. Güç, refah ve toplumsal gösteriş kimseyi mutlu yapmaz. Kutsal dağda aradığım bu: Mutluluk ve “karşıt güçler”e tamamen hâkim olmak. Biraz dışarı çıkmaya ihtiyacım var. Ayaklarım beni adım adım inşa ettiğim kulübenin dışına yönlendiriyor. Bir kader işareti görmeyi umuyorum.

Güneş ısıtıyor, rüzgâr güçleniyor ve hiçbir işaret görünmüyor. Üçüncü görevi nasıl kazanacağım? Eğer hayalimi gerçekleştiremezsem bu başarısızlıkla nasıl yaşayacağım? Olumsuz düşünceleri zihnimden atmaya çalışıyorum ama korku daha güçlü. Dağa tırmanmadan önce kimdim? Tamamen güvensiz, dünya ve insanlarıyla yüzleşmeye korkan genç bir adam. Bir kez mahkemede haklarını savunan ama alamayan genç bir adam. Gelecek bana bunun en iyisi olduğunu gösterdi. Bazen kaybederek kazanırız. Hayat bana bunu öğretti. Etrafımda birkaç kuş tiz sesle bağırıyor. Endişemi anlıyormuş gibi görünüyorlar. Yarın yeni bir gün olacak, dağın tepesindeki yedinci gün. Dua edin okuyucular, kazanabilmem için dua edin.

Üçüncü Görev

Yeni bir gün başlıyor. Hava sıcaklığı güzel ve gökyüzü bütün enginliğiyle mavi. Uykulu gözlerimi tembelce ovuşturuyorum. Büyük gün geldi ve buna hazırım. Her şeyden önce kahvaltımı hazırlamalıyım. Bir önceki gün bulabildiğim malzemelerle çok sınırlı bir kahvaltı olmayacak. Tavayı hazırlıyorum ve iştah açıcı tavuk yumurtalarını kırmaya başlıyorum. Yağ sıçrayıp neredeyse gözüme giriyor. Hayatta kaç defa başkaları bizi endişeleriyle incitmiş gibi görünüyor. Kahvaltımı yapıyor, biraz dinleniyor ve stratejimi hazırlıyorum. Üçüncü görev kolay dışında her şey olabilirmiş gibi duruyor. Bana göre öldürmek düşünülemez bir şey. Eh, öyle bile olsa, bununla yüzleşmem gerekecek. Bu çözümle yürümeye başlıyorum çok geçmeden kulübenin dışına çıkıyorum. Üçüncü görev burada başlıyor ve ona hazırlanıyorum. İlk yola girip yürümeye başlıyorum. Patika yolun kenarındaki ağaçlar büyük ve derin kökleri var. Gerçekten ne arıyorum? Başarı, zafer, kazanma. Bununla beraber, ilkelerimin dışına çıkan herhangi bir şey yapmayacağım. İtibarım şöhret, başarı ve güçten önce gelir. Üçüncü görev beni rahatsız ediyor. Yalnızca bir hayvan bile olsa öldürmek bana göre bir suç. Diğer yandan, mağaraya girip isteğimi söylemek istiyorum. Bu iki şeyi temsil ediyor, “karşıt güçler” veya “karşıt yollar”.

Читать дальше
Тёмная тема
Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Karşıt Güçler»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Karşıt Güçler» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё непрочитанные произведения.


Aldivan Teixeira Torres - Cicatrici
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Yo Soy
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Cicatrices De Heridas
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Wound Scars
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - The Contemporary Testament
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - The Secret Of Being Happy
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Versos Sertanejos
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Essências Da Sabedoria
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Cuentos Del Vidente
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Parábolas Del Reino Y La Sabiduría
Aldivan Teixeira Torres
Aldivan Teixeira Torres - Противоборчi Сили
Aldivan Teixeira Torres
Отзывы о книге «Karşıt Güçler»

Обсуждение, отзывы о книге «Karşıt Güçler» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.

x