• Пожаловаться

Morgan Rice: Kardeşlerin Yemini

Здесь есть возможность читать онлайн «Morgan Rice: Kardeşlerin Yemini» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях присутствует краткое содержание. ISBN: 9781632916693, категория: foreign_fantasy / Героическая фантастика / fantasy_fight / на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале. Библиотека «Либ Кат» — LibCat.ru создана для любителей полистать хорошую книжку и предлагает широкий выбор жанров:

любовные романы фантастика и фэнтези приключения детективы и триллеры эротика документальные научные юмористические анекдоты о бизнесе проза детские сказки о религиии новинки православные старинные про компьютеры программирование на английском домоводство поэзия

Выбрав категорию по душе Вы сможете найти действительно стоящие книги и насладиться погружением в мир воображения, прочувствовать переживания героев или узнать для себя что-то новое, совершить внутреннее открытие. Подробная информация для ознакомления по текущему запросу представлена ниже:

Morgan Rice Kardeşlerin Yemini

Kardeşlerin Yemini: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Kardeşlerin Yemini»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

KARDEŞLERİN YEMİNİ’nde Thorgrin ve kardeşleri Guwayne’i bulmaya daha da büyük bir kararlılıkla ölüler diyarından çıkarlar ve düşmancıl ve onları akıllarına hayallerine gelmeyecek yerlere götüren bir denize açılırlar. Guwayne’i bulmaya yaklaştıkça, zorluklar onları son güçlerine kadar sınavdan geçirecek, tüm eğitimlerini sergilemelerini gerektirecek ve kardeşler olarak tek bir beden gibi bir arda durmaya zorlayacak sınavlardan geçerler. Darius İmparatorluğa karşı gelir ve bir ordu kurarak cesurca bir köle şehrinin ardından diğerini serbest bırakır. Korunaklı şehirlere ve kendisininkinden bir kat daha büyük bir orduya karşı savaşırken, içgüdülerinin ve cesaretinin tamamını kullanarak kararlılıkla hayatta kalmaya, kazanmaya, bedeli ne olursa olsun, hayatı pahasına bile özgür kalmaya çalışır. Başka bir seçeneği kalmayan Gwendolyn halkını İmparatorluğun kimsenin gitmediği kadar derinliklerine götürür ve efsanevi İkinci Halka’yı bulmaya çalışır… Orası halkının hayatta kalması için son şansı olmasının yanı sıra Darius için de son şanstır. Ancak oraya giderken, yolda dehşet verici canavarlarla, zorlu topraklarla ve halkının arasında kendisinin bile durdurması mümkün olmayabilecek bir isyanla karşı karşıya kalır. Erec ve Alistair halklarını kurtarmak için İmparatorluğa gitmek üzere denize açılırlar ve yolda bir ordu kurma kararlılığıyla ufak adalarda dururlar… Şaibeli oldukları bilinen paralı askerlerle bile uğraşma pahasına bunu yapmaya kararlıdırlar. Godfrey kendisini Volusia şehrinin göbeğinde bulur, ancak planı gitgide kötüye giderken başı büyük bir derde girer. Yakalanıp tutsak edilir, infaz edilmesi kararlaştırılır ve kendisi bile bu durumdan bir çıkış yolu bulamaz. Volusia en karanlık büyücülerle bir anlaşma yapar ve daha da güçlü olma hırsıyla yükselmeye ve karşısına çıkar her yeri istila etmeye devam eder. Her zamankinden daha güçlü hale gelince, savaşını İmparatorluk Başkenti’nin basamaklarına kadar götürür… Ta ki kendi ordusunu bile gölgede bırakan tüm İmparatorluk ordusunu karşısına alıp, destansı bir savaş için zemini hazırlayana dek. Thorgrin Guwayne’i bulabilecek mi? Gwendolyn ve halkı hayatta kalak mı? Godfrey kaçabilecek mi? Erec ve Alistair imparatorluğa ulaşabilecek mi? Volusia bir sonraki İmparatoriçe olabilecek mi? Darius halkını zafere ulaştırabilecek mi?KADŞEŞLERİN YEMİNİ sofistike dünya oluşumuyla ve özellikleriyle arkadaşlara ve aşıklara, rakiplere ve kur yapanlara, şövalyelere ve ejderhalara, entrikalara ve politik entrikalara, reşit olmaya, kırılan kalplere, aldatmacaya, hırsa ve ihanete dair destansı bir öykü. Şeref ve cesaretle, kaderle ve yazgıyla, büyücülükle ilgili bir öykü. Bizleri asla unutmayacağımız ve her yaşa ve cinsiyete hitap eden bir dünyaya götüren bir fantezi.

Morgan Rice: другие книги автора


Кто написал Kardeşlerin Yemini? Узнайте фамилию, как зовут автора книги и список всех его произведений по сериям.

Kardeşlerin Yemini — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Kardeşlerin Yemini», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Tak tak tak.

Taştan oda sallanıyor, ahşap kirişin en tepesinden aşağı sallanan antik metal avize yere düşüp çarpmadan önce deli gibi iki yana savruluyordu.

Volusia orada durup önceden tahmin ettiği için olanları sakince seyrediyordu. Onun için geleceklerini elbette biliyordu. İntikam istiyorlardı ve kaçmasına asla izin vermeyeceklerdi.

"Kapıyı açın!" diye bağırdı Prens'in generallerinden biri.

Volusia bu sesi tanıdı, Maltolis'in kuvvetlerinin lideri, alçak ve rahatsız edici bir ses tonuna sahip münasebetsiz ancak emrinde iki yüz bin askerin bulunduğu profesyonel bir asker olan bu keyifsiz adamla kısacık tanışmıştı.

Fakat Volusia orada durup sakince, hiç istifini bozmadan kapıya bakıyor, sabırla kapıyı kırmalarını bekliyordu. Elbette kapıyı kendi açabilirdi ama onlara bu zevki vermeyecekti.

Nihayet korkunç bir gürültü geldi ve beraberinde ahşap kapı daha fazla dayanamayacak, menteşelerden kurtulup kırıldı. Peşinden de zırhları şıngırdayan düzinelerce asker odaya doluştu. Süslü zırhını kuşanmış ve Maltolis'in ordusunu yönetme hakkına sahip olduğunu gösteren altından bir kraliyet asası taşıyan Maltolis'in kumandanı gruba liderlik etti.

Volusia'nın orada yalnız başına durduğunu ve kaçmaya çalışmadığını görünce adımlarını hemen yavaşlattılar. Yüzünde derin bir küçümseme ifadesiyle kumandan doğruca ona gelerek sadece bir kaç adım ötesinde aniden durdu.

Ona nefretle bakarken arkasında bulunan iyi disiplinli adamları durdu ve emirlerini beklemeye başladı.

Volusia orada sakince dururken yüzünde hafif bir gülümsemeyle ona bakıyordu, liderlerinin bocaladığını görünce bu duruşun onları şaşırtmış olduğunu anladı.

"Sen ne yaptın kadın?" diye cevap talep etti kılıcını kavrarken. "Şehrimize misafir olarak girip hükümdarımızı öldürdün. O seçilmiş olan ki öldürülemez hükümdarımızdı."

Volusia ona gülümseyip sakince cevap verdi:

"Çok yanılıyorsunuz General," dedi. "Öldürülemez olan benim. Bugün burada kanıtladığım gibi."

Kafasını öfkeyle salladı.

"Nasıl bu kadar aptal olursun?" dedi. "Elbette seni ve adamlarını öldüreceğimizi biliyorsun, bu yerde kaçabileceğin, saklanabileceğin hiç bir yer yok. Burada, bir kaç adamınla beraber binlerce adamımız tarafından kuşatıldın. Mutlaka bugün burada yaptığın bu hareketin karşılığının ölüm hatta daha kötüsü hapis ve işkence olduğunu biliyorsundur. Eğer hala fark etmediysen düşmanlarımıza nazik davranmayız biz."

"Kesinlikle fark ettim General ve buna hayranlık duyuyorum," diye cevapladı. "Fakat kılıma zarar veremezsiniz. Hiç biriniz."

Öfkeye kapılarak kafasını salladı.

"Düşündüğümden de aptalsın," dedi. "Altın asayı ben taşıyorum. Tüm ordularımız ben ne dersem onu yapar. Harfiyen uygularlar.

"Öyle mi?" diye sordu yavaşça, yüzünde bir gülümsemeyle.

Volusia yavaşça döndü ve açık pencereden dışarıya, artık delirme haline geçen insanların omzunda sanki bir şehit gibi şehir boyunca taşınan Prens'in bedenine baktı.

Sırtı ona dönükken boğazını temizleyip devam etti.

"Kuvvetlerinizin, General," dedi, "iyi eğitimli olduklarına ya da asayı tutan her kimse ona boyun eğeceklerine şüphem yok. Namları herkesçe bilinir. Benim ordumdan daha büyük olduklarını da biliyorum. Buradan çıkış olmadığını da. Fakat görüyorsunuz ya kaçmak da istemiyorum. Buna gerek duymuyorum."

Ona şaşırarak bakıyordu. Volusia döndü ve pencereden dışarı bakıp avluyu gözleriyle taradı. İleride kalabalık içinde durarak diğer herkesi es geçip parlayan yeşil gözleri ve siğillerle dolu yüzüyle sadece ona bakan büyücüsü Koolian'ı gördü. Siyah peleriniyle onu kalabalıkta fark etmemek imkansızdı, kolları sakince göğsünde birleşmiş, başlığının kısmen altında kalan beyaz yüzüyle Volusia'ya bakıp emrini bekliyordu. Büyücü bu kargaşaya boğulmuş şehirde durgun, sabırlı ve disiplinli tek insan olarak orada duruyordu.

Volusia ona zar zor fark edilir bir baş işareti yaptı ve onun da anında karşılık verdiğini gördü.

Volusia yüzünde bir gülümsemeyle yavaşça döndü ve generali karşısına aldı.

"Şimdi bana asayı verebilirsin," dedi, "ya da hepinizi öldürüp onu kendim alabilirim."

General şaşkınlıkla ona baktı sonra kafasını sallayıp ilk kez olarak gülümsedi.

"Sanrılar içindeki insanları bilirim," dedi. "Onlardan birine yıllar boyu hizmet ettim. Fakat sen… senin nev-i şahsına münhasırsın. Pekala. Bu şekilde ölmek istiyorsan, öyle olsun."

Öne adım atıp kılıcını çekti.

"Seni öldürmekten keyif alacağım," diye ekledi. "Senin yüzünü gördüğüm andan itibaren bunu istemiştim. Tüm bu kibir bir adamı hasta etmeye yeter."

Ona yaklaşırken, Volusia döndü ve aniden Koolian'ın odada yanı başında durduğunu gördü.

Koolian dönüp ona baktı, aniden ortaya çıkışı onu şaşırtmıştı. Orada kımıldamadan dururken bunu beklemediği ve ne amaçla burda olduğunu anlamadığı aşikardı.

Koolian siyah başlığını çekti ve çok solgun, kafasının arkasına doğru yuvarlanan beyaz gözlere sahip korkunç yüzüyle ona küçümseyerek baktı ve yavaşça avuçlarını kaldırdı.

Bunu yapar yapmaz tüm kumandanları ve adamları dizlerinin üstüne çöktüler. Çığlık atarak ellerini kulaklarına götürdüler.

"Durdur bunu!" diye bağırdı.

Sırasıyla her birinin kulaklarından yavaşça kanlar damladı ve hareketsiz bir biçimde taş zemine düştüler.

Ölmüşlerdi.

Volusia yavaşça öne geldi, sakince uzandı ve kumandanın ölü ellerinden altın asayı aldı.

Yukarıya kaldırarak ışık altında inceledi, ağırlığına, parlaklığına hayran kaldı. Uğursuz bir şeydi.

Yüzüne kocaman bir gülümseme kondu.

Hayal ettiğinden bile daha ağırdı.

*

Volusia hendeğin hemen önünde, Maltolis'in şehir duvarlarının dışında, arkasında büyücüsü Koolan, suikastçısı Aksan, Volusia kuvvetlerinin kumandanı Soku dururken önünde toplanan kalabalık Maltolisia ordusuna baktı. Göz alabildiğine düzlüğün tamamı Maltolis'in adamlarıyla doluydu. İki yüz bin adam, daha önce gördüğü tüm ordulardan bile daha büyüktü. Onun için bile bu manzara hayranlık uyandırıcıydı.

Orada sabırla, liderleri olmadan ona yani yükseltilmiş kürsüsünde onlara gözlerini diken Volusia'ya bakıyorlardı. Gergin hava elle tutulur gibiydi ve Volusia hepsinin bekleyerek durumu tarttıklarını gördü. Onu öldürmeliler miydi? Yoksa ona hizmet mi etmeliydiler?

Volusia gururla onlara baktı, kaderinin önünde durduğunu hissederken altın asayı kafasının üstüne doğru kaldırdı. Her taraftan onu ve güneş altında parlayan asayı görmeleri için yavaşça dört bir tarafa döndü.

"HALKIM!" diyerek kükredi. "Ben Volusia Tanrıçasıyım.Prensiniz öldü. Artık asanın sahibi olarak bana itaat edeceksiniz. Bunu yaptığınızda gönlünüzden geçen tüm zafer ve zenginlik sizin olacak. Burada kalırsanız, hayatınızı harcayıp bu yerde, sizi aslında hiç sevmemiş olan liderinizin cesedinin gölgesinde, bu duvarların gölgesinde yitip gidersiniz. Ona delilikte hizmet ettiniz bana zafer ve fetihte hizmet edecek, nihayet hak ettiğiniz lidere sahip olacaksınız."

Volusia asayı daha yukarı kaldırarak onlara baktı ve disiplin okunan bakışlarıyla buluşup kaderini hissetti. Yenilmez olduğunu, önünde hiç bir şeyin, hatta buradaki binlerce adamın bile duramayacağını hissetti. Dünyanın geri kalanının yaptığı gibi önünde diz çökeceklerini biliyordu. Bunu zihninin gözüyle görmüştü, nihayetinde o bir tanrıçaydı. İnsan oğluna üstün gelen bir dünyaya aitti. Başka ne şansları vardı ki?

Читать дальше
Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Kardeşlerin Yemini»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Kardeşlerin Yemini» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё не прочитанные произведения.


Отзывы о книге «Kardeşlerin Yemini»

Обсуждение, отзывы о книге «Kardeşlerin Yemini» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.