• Пожаловаться

Morgan Rice: Kraliçelerin Yönetimi

Здесь есть возможность читать онлайн «Morgan Rice: Kraliçelerin Yönetimi» — ознакомительный отрывок электронной книги совершенно бесплатно, а после прочтения отрывка купить полную версию. В некоторых случаях присутствует краткое содержание. ISBN: 9781632916273, категория: foreign_fantasy / Героическая фантастика / fantasy_fight / на турецком языке. Описание произведения, (предисловие) а так же отзывы посетителей доступны на портале. Библиотека «Либ Кат» — LibCat.ru создана для любителей полистать хорошую книжку и предлагает широкий выбор жанров:

любовные романы фантастика и фэнтези приключения детективы и триллеры эротика документальные научные юмористические анекдоты о бизнесе проза детские сказки о религиии новинки православные старинные про компьютеры программирование на английском домоводство поэзия

Выбрав категорию по душе Вы сможете найти действительно стоящие книги и насладиться погружением в мир воображения, прочувствовать переживания героев или узнать для себя что-то новое, совершить внутреннее открытие. Подробная информация для ознакомления по текущему запросу представлена ниже:

Morgan Rice Kraliçelerin Yönetimi

Kraliçelerin Yönetimi: краткое содержание, описание и аннотация

Предлагаем к чтению аннотацию, описание, краткое содержание или предисловие (зависит от того, что написал сам автор книги «Kraliçelerin Yönetimi»). Если вы не нашли необходимую информацию о книге — напишите в комментариях, мы постараемся отыскать её.

FELSEFE YÜZÜĞÜ ani bir başarı için her şeye sahip: olay örgüsü, karşı tema, gizem, yürekli şövalyeler, kırık kalplerle dolu yeşeren aşklar, dalavere ve ihanet. Her yaştaki okuyucuya hitap ediyor ve saatlerce zihninizi meşgul tutabiliyor. Tüm fantezi okurlarının kütüphanesinde bulunmasını tavsiye ettiğimiz bir kitap. Books and Movie Reviews, Roberto Mattos KRALİÇELERİN YÖNETİMİ'nde, İmparatorluk'un düşman limanlarına girerlerken Gwendolyn ulusundan geriye kalanlara sürgünde liderlik ediyor. Sandara'nın halkı tarafından kabul edilen halkı, saklanarak iyileşmeye ve Volusia'nın gölgesi altında yeni evlerini inşa etmeye çalışıyor. Guwayne'i kurtarmaya kararlı olan Thor, Lejyon kardeşleriyle görevine denizin en uzak noktasından Ruhlar Ülkesi'nin işaretçisi olan devasa mağaralara doğru devam ederken akla hayale sığmayan canavarlar ve yabancı arazilerle karşılaşıyorlar. Güney Adalar'da Alistair kendini Erec için feda ediyor fakat her ikisini de kurtaracak beklenmedik bir dönüş gerçekleşiyor. Darius hayatının aşkı, Loti'yi kurtarmak için her şeyi riske atıyor hatta İmparatorluk'la yalnız başına karşı karşıya kalmayı göze alıyor. Fakat İmparatorluk'la olan husumetin, sadece yeni başladığını fark ediyor. Volusia, Romulus'u katlettikten sonra yükselişine ve İmparatorluk'taki gücünü perçinlemeye devam ederek olması gereken zalim kraliçeye dönüşüyor. Gwen ve halkı kurtulacak mı? Guwayne bulunacak mı? Alistair ve Erec yaşayacak mı? Darius, Loti'yi kurtarabilecek mi? Thorgrin ve kardeşleri kurtulabilecekler mi?KRALİÇELERİN YÖNETİMİ, karmaşık yaratımlı dünyası ve karakter anlatımıyla, arkadaşlarla aşıkların, rakiplerle davadaşların, şövalyelerle ejderhaların, entrikalarla siyasi dolapların, gelen vakitlerin, kırık kalplerin, aldatmacaların, hırsların ve ihanetlerin destansı bir hikaye. Asla unutamayacağımız bir dünyaya bizi çeken, her yaştan her cinsiyetten insana hitap eden bir fantezi. Dikkatimi en baştan beri cezbetti elimden bırakamadım.. Bu hikaye, en başından beri hızlı örgüsü ve aksiyon dolu konusuyla mükemmel bir macera. İçinde sıkılacak her hangi bir an kesinlikle yok. -Paranormal Romance Guild (Dönüşüm'le ilgili olarak)

Morgan Rice: другие книги автора


Кто написал Kraliçelerin Yönetimi? Узнайте фамилию, как зовут автора книги и список всех его произведений по сериям.

Kraliçelerin Yönetimi — читать онлайн ознакомительный отрывок

Ниже представлен текст книги, разбитый по страницам. Система сохранения места последней прочитанной страницы, позволяет с удобством читать онлайн бесплатно книгу «Kraliçelerin Yönetimi», без необходимости каждый раз заново искать на чём Вы остановились. Поставьте закладку, и сможете в любой момент перейти на страницу, на которой закончили чтение.

Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Yamaçtan kaymaya devam ediyorlardı ama artık çok daha yavaşlamışlardı ve dağın eteğinde küçük ve güvenli bir platoya doğru yönelmişlerdi. Kafasını indirdiğinde dizlerine kadar gelen sığ bir suda durduklarını gördü.

Şaşkınlıkla etrafına baktı, dağa döndüğünde ışık küresinin üzerlerine yağmasını engellediği tüm o enkazı gördü. Bunu yaptığına inanamıyordu.

“Herkes iyi mi?” dedi O’Connor.

Thor, Reece, O’Connor, Conven, Matus, Elden ve Indra’yı gördü. Hepsi çok sarsılmış ve parmak uçlarına kadar titriyorlardı, ama ufak tefek yaraların haricinde mucizevî bir şekilde hayattaydılar. Suratlarını temizlediler; hepsi sanki kömür madeninden çıkmış gibi kapkaraydı. Thor, arkadaşlarının gözlerinden hayatta kaldıkları için ne kadar mutlu olduklarını ve ona ne kadar minnettar olduklarını okuyabiliyordu.

Thor, birden döndü ve dağın tepesine doğru baktı, aklında kalan tek şey vardı; oğlu.

“Oraya tekrar nasıl ulaşacağız?” diye sordu Matus.

Ama daha sözlerini bitirmeden Thor, ayak bileklerini sarmalayan bir şey hissetti. Başını eğdiğinde irkildi, kalın, yapışkan ve güçlü garip bir yaratığın ayak bileklerinden baldırına doğru sarılarak çıktığını gördü. Bu, uzun, iki başlı yılanbalığına benzeyen bir yaratıktı ve diliyle tıslama sesi çıkartırken bacaklarından yukarıya doğru sarılmıştı. Yaratığın derisi Thor’un bacaklarını yakmaya başlamıştı.

Önce tekme atmaya çalıştı sonra kılıcını çekerek yaratığa doğru salladı. Diğerleri de aynı şekil kılıçlarını çekerek etrafını sardılar. Kendi bacağını yaralamamak için dikkatlice yaratığın bir kafasını kopardı. Yaratık acıyla Thor’u bıraktı ve tıslayarak tekrar suda kayboldu. Thor’un bileklerindeki korkunç acı da geçmişti.

O’Connor yayını çekip okunu yaratığın arkasından fırlattı ama ıskaladı. Tam o anda Elden’ın çığlıkları duyuldu. Üç yaratık daha aynı anda kendisine saldırmıştı.

Thor öne doğru atıldı ve O’Connor’ın bacağından yukarıya doğru yaratığı kesti. Bu sırada Indra Elden’a “Kımıldama!” diye bağırıyordu.

Yayını çekti ve yaratıklara doğru üç hızlı ok salladı. Tam isabetle Elden’ın derisini sıyırarak üçünü de vurdu.

O’Connor şok olmuştu.

“Deli misin sen!” diye bağırdı. “Neredeyse bacağımı vuracaktın!”

Indra gülümsedi.

“Ama vurmadım. Öyle değil mi?”

Thor sudaki hareketliliğin arttığını fark etti. Arkasını döndüğünde düzinelerce yaratığın onlara doğru geldiğini gördü. Sudan bir an önce çıkmaları gerektiğini biliyordu.

Thor şaşkındı, güçsüzdü ve bitkin düşmüştü. Gücünden geriye çok az kalmıştı ve arka arkaya aynı gücü kullanamayacağını biliyordu. Yine de bedeli ne olursa olsun son bir kez denemek zorundaydı. Denemezse asla geri dönemeyeceklerdi, yaratıklarla dolu bir suda can verecek ve oğlunu hiçbir zaman kurtaramayacaktı. Bu tüm gücüne mal olabilir, günlerce zayıf kalabilirdi ama umurunda değildi. Guwayne yukarıda savunmasız ve yardıma muhtaçtı. Barbarların elindeydi ve bir şeyler yapması gerekiyordu.

Yaratıklar üzerine doğru gelirken gözlerini kapattı ve tekrar avuçlarını havaya kaldırdı.

“Yalnız ve tek Tanrı adına,” diye bağırdı. “Sana göklerin yarılmasını ve bulutların bizi yukarı alması için göndermeni emrediyorum!”

Sözcükler Thor’un ağzından karanlık ve derin bir ses tonuyla çıktı. Artık Druid olmasını kabullenmekten korkmuyordu ve Druidler’in göğsünde ve havada titreşim saçtığını hissediyordu. Bir anda göğsünü saran inanılmaz bir sıcaklık hissetti. Sözler ağzından çıkarken istediğinin gerçekleşeceğini biliyordu.

Sonra feci bir gümbürtü duyuldu; Thor yukarı baktığında gökyüzünün değişmeye başladığını gördü. Gökyüzü koyu mor rengini almış, bulutlar kabarmaya başlamıştı. Ardından yuvarlak bir delik açıldı, ardından parlak kırmızı bir ışık ve onun arkasından onlara doğru inen boru şeklinde bir bulut gözüktü.

Saniyeler içinde Thor ve diğerleri kendilerini bir hortumun içinde buldular. Thor etraflarını saran bulutların nemini hissedebiliyordu. Sanki ışığın içinde kaybolmuşlardı. Saniyeler sonra bildiği her şeyden daha hafifti ve yukarıya, gökyüzüne doğru çekiliyordu. Kendisini evrende süzülürken hissediyordu.

Dağın yamacından yukarıya, daha yukarıya yükseliyordu. Tüm enkazı geçti, kendilerini koruyan kalkanı geçti, dağın tepesine ulaşmıştı. Bulut onları yanardağın en tepesine götürüp nazikçe bıraktı. Sonra aniden ortadan kayboldu.

Thor kardeşleriyle beraberdi ve ona şaşkın gözlerle tanrıymış gibi bakıyorlardı.

Ama Thor şimdi bunları düşünmüyordu. Döndü ve hızlıca platoyu süzdü, şu an sadece önünde ellerinde beşikle volkanın köşesinde duran üç barbarı düşünüyordu.

Savaş çığlıklarıyla onlara doğru atıldı. İlki ona doğru döndü, ileri atıldı, ama Thor tereddüt etmeksizin kafasını kesti. Diğer ikisi de ona döndü, dehşet içinde kalmışlardı. Thor kılıcını birisinin kalbine sapladı ve dönerek kılıcının arkasıyla diğerinin suratına vurdu, çığlıklar içinde volkanın köşesinden aşağıya attı.

Hemen geri döndü ve beşik yere düşmeden yakaladı. Aşağıya baktı, kalbi zamanında yetişmenin verdiği heyecanla deli gibi atıyordu. Guwayne’i çıkartıp kollarına almak için sabırsızlanıyordu.

Ama beşiğin içine baktığında tüm dünyası yıkıldı.

Beşik boştu.

Tüm dünyası donmuştu. Orada öylece kalakaldı.

Yanardağın içine baktı, aşağıdan yukarıya doğru yükselen alevlerden başka bir şey yoktu. Oğlunun öldüğünü biliyordu.

“HAYIR!” diye bağırdı.

Dizlerinin üzerine çöktü, gökyüzüne haykırdı; ağlarken bağırışları tüm dağda yankılanıyordu.

Yaşamını uğruna feda edebileceği her şeyini kaybetmiş bir adamın ilk haykırışlarıydı.

“GUWAYNE!”

İKİNCİ BÖLÜM

Denizin ortasında, ıssız bir adanın yükseklerinde yalnız bir ejderha uçuyordu. Henüz büyümemiş yavru bir ejderha. Tiz ve delici çığlıkları elbet bir gün olgunlaşacağının habercisiydi. Bir zafer kazanmışçasına uçuyor, pulları rüzgârda dalgalanıyor, adeta her dakika büyürken pençeleri kısacık ömründeki en değerli şeyi koruyordu.

Aşağı baktı, pençelerinde sıcaklık hissetti. Sonra değerli yükünü kontrol etti. Ağlama sesini duydu, kıpırtılarını hissetti ve bebeğin hala pençelerinin arasında olduğundan emin oldu.

Bebek bilinen adıyla “Guwayne’di.”

Ejderha yükseklere doğru uçarken hala bağırışları duyabiliyordu. Barbarlar hançerlerini onun üzerine saplamadan bebeği zamanında kurtarabildiği için mutluydu. Guwayne’i saniye farkıyla onların elinden kurtarmıştı. Kendisine emredilen görevi en iyi şekilde yerine getirmişti.

Ejderha ıssız adanın üzerine, insanların göremeyeceği kadar bulutların arasına yükseldikçe yükseldi. Sislerin içinden adayı ve yanardağı geçti, uzaklara çok uzaklara doğru yol aldı.Kısa süre sonra ıssız adayı geride bırakmış, okyanusun üzerinde yol alıyordu. Arkasında uçsuz bucaksız deniz ve gökyüzü, milyonlarca mil boyunca bu sükuneti bozacak hiçbir şey bulunmuyordu.

Ejderha tam olarak nereye gideceğini biliyordu. Bu çocuğu kendisinin hayal edebileceğinden daha çok sevebilecekleri bir yere.

Çok özel bir yere.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Volusia Romulus’un üzerine oturmuş, büyük bir zevkle, onun hala sıcak olan kanı sandaletli ayaklarına, bacaklarına bulaşmış olan ölü bedenine bakıyordu. Bu hazzı adeta yaşıyordu. Gençliğinden beri kaç adamı sürpriz bir şekilde öldürdüğünü kendisi bile bilmiyordu. Onun vahşiliğini ve bunun hayattaki en büyük zevklerinden biri olmasını hep küçümsemişlerdi.

Читать дальше
Тёмная тема

Шрифт:

Сбросить

Интервал:

Закладка:

Сделать

Похожие книги на «Kraliçelerin Yönetimi»

Представляем Вашему вниманию похожие книги на «Kraliçelerin Yönetimi» списком для выбора. Мы отобрали схожую по названию и смыслу литературу в надежде предоставить читателям больше вариантов отыскать новые, интересные, ещё не прочитанные произведения.


Отзывы о книге «Kraliçelerin Yönetimi»

Обсуждение, отзывы о книге «Kraliçelerin Yönetimi» и просто собственные мнения читателей. Оставьте ваши комментарии, напишите, что Вы думаете о произведении, его смысле или главных героях. Укажите что конкретно понравилось, а что нет, и почему Вы так считаете.